Muş'un Derecik köyünde yaşayan 66 yaşındaki Ahmet Kezgeç, 10 yıldır dağlardan topladığı ağaçlara şekil vererek geçimini sağlıyor. Teknolojinin hızla ilerlediği bu dünyada geleneksel el sanatlarını sürdürerek 12 çocuğuna ve ailesine destek olmaya devam ediyor. Ahşap işçiliğini bir sanat olarak gören Kezgeç, mesleğini ayakta tutmak için canla başla mücadele veriyor.

Ahmet Kezgeç her sabah sabırsızlıkla köyün yakınındaki ormana gidiyor, özgün ağaçları seçip büyük bir titizlikle işliyor. Bu ağaçlardan tahta kaşık, tabure, sehpa ve çeşitli süs eşyaları üretiyor. Yaptığı el işi ürünler, köyde ve çevresinde büyük ilgi görüyor ve hem evlerin ihtiyaçlarını karşılıyor hem de bölgede geleneksel zanaatın yaşamasına katkıda bulunuyor.

Kezgeç, "Teknolojiye yenik düşmek istemiyorum. El emeğimin değerini kaybetmemesi için uğraşıyorum“ diyor. Bu mesleği babasından ve dedesinden devralmış, onlar bu sanatları yaparken vefat edince işin eğitimini üstlenmiş. "Ormana gidip ağaç getiriyorum, bazen millete veriyorum, para veren var, vermeyen var. Ben genellikle para ile satmıyorum, keyif için yapıyorum. Günüm geçsin diye bu meslekle uğraşıyorum. Kaşık, ayran ve süt için büyük kepçeler yapıyorum. Küçük sandalyeler üretiyorum. Köyde kimse kalmadı, herkes şehir merkezine taşındı. Artık bu tahta kaşıkları kimse kullanmıyor, herkes demir kaşık kullanıyor ama sağlıklı olan bu tahta kaşıklar. Süs eşyası olarak alanlar da var. Sabah erken kalkıp ormana gidip ağaç getiriyorum. Kahvaltımı yapıp işime başlıyorum" şeklinde konuştu.

Derecik Köyü Muhtarı Remzi Karabulut da, "Ahmet amcamız çok güzel eski usul kaşıklar yapıyor. Gençlerimizin de öğrenip yapmasını isterdim. Bu kaşıklar sağlıklıdır. Sabah kalkıp zamanını bunlarla geçiriyor. Eski geleneklerimizi bizlere taşıdığı için gurur duyuyoruz, çok güzel bir iş yapıyor" ifadelerini kullandı.

Bu kadar fedakar bir insanın hikayesini bilmek, geleneksel zanaatların yaşatılması açısından büyük önem taşıyor. Ahmet Kezgeç’in hikayesi, hem ailesine destek olmak hem de eski mesleğini sürdürme adına verdiği mücadele, tüm köylüler için ilham verici bir örnek oluşturuyor. Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise, geleneksel el sanatlarının günümüzde her zamankinden daha fazla değer görmesi gerektiği.