Eğlence

Jocelyn Wildenstein'in Şok Edici Değişimi: Doğal Güzellik Mi, Sadece Estetik Mi?

2024-11-03

Yazar: Ali

84 yaşındaki ünlü İsviçre sosyetesinden Jocelyn Wildenstein, bir dönem milyarder sanat simsarının eşi olarak muhteşem doğal güzelliği ile dikkat çekiyordu. Eşi Alec Wildenstein'in 'değişim ve dönüşüm' takıntısı onun estetik travmasına yol açtı. Çift henüz yeni bir evlilik hayatına adım attığında, Jocelyn genç yaşta estetik müdahaleler geçirmeye başladı. Çevresindeki bazı dostları, Wildenstein’in sürekli bir orman kedisi gibi görünme isteğini dile getirerek, bu durumun onun cilt sağlığına zarar vereceğinden bahsetmişti.

Yıllar geçtikçe, birçok estetik operasyon geçiren Wildenstein, sosyal medyada paylaştığı son fotoğrafla büyük bir şaşkınlık yarattı. 'Nereden nereye?' ve 'İnsan doğal güzelliği estetik operasyonlarla yok eder mi?' gibi yorumlar aldı. Ancak Wildenstein, estetik operasyon yaptırmadığını iddia ediyor. Buna karşın, ünlü iki cerrah, Jocelyn’in birçok estetik süreçten geçtiğini belirtti.

Estetik cerrahlar, Jocelyn’in önceki ve sonraki görünümünü incelediklerinde, onun beden algısı bozukluğunun bir örneği olduğunu ifade ettiler. Amerikan Yüz Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Akademisi’nin eski başkanı Dr. Corey Maas, Wildenstein’in gençken geçirdiği burun ve dudak ameliyatlarının ardından göz kapağı ameliyatı ile birlikte 'kedi gözleri' görünümüne kavuştuğunu belirtti.

Dr. Maas, tüm bu değişikliklerin onun doğal yüz yapısını yok ettiğini vurguladı. ABD'li estetik cerrah Dr. Jerry Chidester de, Jocelyn’in yüz germe, göz kapağı ameliyatları, yanak ve çene implantları, dermal dolgu enjeksiyonları ile üst dudak kaldırma ve burun estetiği işlemlerine tabi tutulduğunu ifade etti. Tüm bu değişimler, Jocelyn’in doğal yüz oranlarını bozmuş durumda.

Sonuç olarak Jocelyn Wildenstein, bu estetik yolculuğunda yaşadığı değişimle, tüm dünyayı bir kez daha düşündürüyor. İnsanlar, güzellik ve doğal olma konusunda ne kadar ileri gidebilir? Bu soru, estetik müdahelelere karşı artan ilgiyi ve bağlı olduğu sorunları gözler önüne seriyor. Jocelyn'in hikayesi, yalnızca bir kişinin estetik yolculuğu değil, aynı zamanda ruhsal sağlık sorunları ve toplumsal güzellik algısı üzerine önemli bir tartışmanın da başlangıcı niteliğinde.