Dünya

Esad'ın Aklı Varsa, Terörle Mücadeleye Başlasın!

2024-11-04

Yazar: Zeynep

Ankara ile Şam arasındaki normalleşme sürecinde Esad’ın sessiz kalması, akıl tutulması mı yoksa başka kirli hesapların ürünü mü, bilinmez. Ancak durum oldukça ilginç. Esad’ın normalleşmeyi istemesine rağmen, böyle bir duruma derhal yön vermesi gerekirken tam tersi bir tutum sergilemesi dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra, Putin’in de Türkiye olmadan ABD’yi Suriye’den çıkarmanın imkansız olduğunu bildiği aşikar.

Türkiye’nin Esad’a ilettiği mesaj ise çok net: “Senin topraklarında gözüm yok, tek bir toprak parçası bile istemiyorum. Benim derdim terörle.” Ancak Esad ne yapıyor? Bu uyarıları duymuyor, ülkesinin egemenliğini ihlal eden terör örgütleriyle işbirliği yapmaya devam ediyor. Durum böyle iken Esad'ın hükümeti, Türkiye'nin askerlerini Suriye'den çekmesini talep etmekten öteye geçemiyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un açıklamaları da bu meseleyi daha da karmaşık hale getiriyor. Şam yönetiminin Türk askerinin Suriye’den çekilmesi konusunda ısrarcı olması, normalleşme yolunda önemli bir engel teşkil ediyor. Peki, bunun ardında yatan sebepler neler?

Rusya’nın Esad üzerindeki etkisi, birçok kişi tarafından biliniyor. Eğer Rusya olmasaydı, Esad rejiminin varlığı bile tartışma konusu olurdu. Bu yüzden Putin’in Esad’ı ikna etme çabaları hayati öneme sahip. Normal şartlarda terörün temizlenmesi ve ABD’nin bölgeden çıkarılması, Rusya’nın çıkarlarınadır. Ancak Rusya, bunu sağlamak için gereken adımları atmaktan kaçınıyor.

Öte yandan, PKK/YPG terör örgütünün ABD için en güçlü yerel müttefik olduğu bir gerçektir. Rusya’nın PKK/YPG ile olan ilişkileri ise giderek derinleşiyor. Üst düzey görüşmeler yapılan bu örgüt, terörist başı Öcalan’ın posterlerinin sergilendiği ofislerde faaliyet gösteriyor.

Esad, eğer aklını başına alırsa ve ülkesinin toprak bütünlüğünü gerçekten önemseyerek halkını kucaklamak istiyorsa, ilk önce PKK/YPG ile ortak mücadeleye başlamalı, ardından da Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin geri dönüşü için gerekli ortamı sağlamalıdır. Bu adımlar sonrasında artık ABD’nin bu bölgeden postalanması için birliktelik kurulmalıdır. Eğer gerçek bir barış süreci istiyorlarsa, Rusya’nın da bu sürece samimi bir katkı sunması şart. Aksi takdirde bölgedeki tartışmalar daha da derinleşecek ve çıkmaz bir yola girecektir.