Son yıllarda internet hızı ve erişimi giderek daha fazla önem kazanırken, Türkiye'de fiber optik altyapısının yetersizliği nedeniyle kullanıcılar zorluklar yaşamaya devam ediyor. Hükümetin bu soruna bir çözüm arayışı içinde olduğu belirtilirken, Türk Telekom'un fiber altyapılarının birleştirilmesine yönelik yeni bir çalışma başlatıldığı ortaya çıktı.

Çalışmalar Henüz Erken Aşamada

Reuters'a açıklamalarda bulunan üst düzey bir yetkili, bu projenin henüz başlangıç aşamasında olduğunu ancak ilerleme kaydedildiğini ifade etti. Yetkilinin sözleri şöyle: "Fiber altyapısının birleştirilmesi konusunda bir düşüncemiz var. Biz de bu konuda bir çalışma yürütüyoruz. Çalışmamızın erken aşamalarında olmamıza rağmen, ortak altyapının kurulmasıyla fiber ağımızı daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz."

Ancak yetkili, konu hakkında daha fazla detay vermekten kaçındı.

Telekom Şirketlerinin Yatırım Yapma Sorunları

Telekom şirketleri fiber optik ağlarının yeterince yaygınlaşmaması nedeniyle bu alana yatırım yapma konusunda isteksiz davranıyor. Bu durumun başlıca nedeni, yatırım izinlerinin ve inşaat süreçlerinin uzunluğu olarak gösteriliyor. Şirketlerin bu tesisatları kurma konusundaki çekinceleri, kullanıcıların kaliteli internet erişiminden mahrum kalmasına yol açıyor.

Türk Telekom'un Pazar Özeti

TELKODER verilerine göre, Türkiye'deki ulusal fiber optik şebekenin uzunluğu 577 km civarında. Bu uzunluğun yaklaşık 449 km'si yani %78'i Türk Telekom'a ait. Öte yandan, Turkcell, Turksat ve Vodafone gibi büyük şirketler de kendi fiber optik şebekelerine sahip. Bu durum, pazarın büyük ölçüde tek bir oyuncuya bağımlı olmasının önünü açıyor.

OECD Ülkeleriyle Kıyaslama

Buna rağmen, Türkiye'nin internet altyapısının global standartlarla kıyaslandığında geride kaldığı görülüyor. OECD verilerine göre, Türkiye'de 100 kişi başına düşen sabit geniş bant abone sayısı yalnızca 23 iken, bu rakam OECD ortalaması olan 36'nın altında kalıyor. Özellikle 100 Mbps üzeri hızlı bağlantılara sahip abone sayısı da OECD ortalamasının oldukça gerisinde. Her ne kadar fiber şebekelerin genişlemesi potansiyel aboneleri artırmayı vaat etse de, alım gücüne bağlı olarak, bu ilerlemenin ne kadar sağlıklı olacağı soru işareti taşıyor.