Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Korkmaz Bellitürk, üreticilere girdi maliyetlerini azaltmak için topraktaki organik madde miktarını artırmalarını şiddetle tavsiye etti.

Bellitürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarımsal üretimde kimyasal gübre kullanımının yerine organik gübre tercih edilmesinin daha faydalı olduğunu söyledi. Türkiye’nin Trakya bölgesinde, özellikle Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da kimyasal gübre kullanımının ülke ortalamasının oldukça üzerinde olduğunu belirtti. Bu durum, çiftçiler için önemli bir maliyet kalemi oluşturuyor.

Aynı zamanda, Türkiye’de tarım topraklarında organik madde miktarının azalması, gelecekte tarımsal verimliliği tehlikeye atabilir. Bellitürk, "Trakya'da tarım topraklarının yüzde 80’inde organik madde miktarının yüzde 2’den düşük seviyelerde olduğu görülmektedir. Bu seviyeler, sürdürülebilir tarım uygulamaları için kabul edilemezdir," dedi.

Kimyasal gübrelerin yalnızca bitkileri beslediğini, organik gübrelerin ise hem bitkileri hem de toprağı beslediğini ifade eden Bellitürk, sürdürülebilir tarım için organik veya organomineral gübre kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, "Ülkemizde atık bakımından zengin kaynaklar bulunuyor. Bu kaynakların organik gübreye dönüştürülmesi için daha fazla üretim tesisi kurulmalı ve bu konuda eğitimler ile destekler sağlanmalıdır," diye ekledi.

Organik maddelerin toprak sağlığı açısından hayati bir önem taşıdığını belirten Bellitürk, üreticilerin bu konuda daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini vurguladı.

Bellitürk, "Eğer birkaç yıl içinde topraktaki organik madde miktarını yüzde 1’den yüzde 3’e çekebilirsek, bu durum kimyasal gübre ihtiyaçlarını azaltacak ve ürün kalitesini artıracaktır. Ayrıca çevremiz ve topraklarımız da daha sağlıklı olacak," dedi.

Son olarak, organik madde miktarının artırılmasının yalnızca çiftçiler için değil, toplum için de uzun vadede büyük faydalar sağlayacağına dikkat çekti. Organik tarım, doğanın döngüsünü korurken, çevre kirliliğini de önleyecektir. Üreticilerin bu devrime adapte olması ve planlarını bu doğrultuda şekillendirmesi büyük önem taşıyor.