İş

TCMB'nin Kredi Kartı Harcama Eğilimleri Analizi: Neler Oluyor?

2024-09-23

Türkiye'de 28 milyon aktif kredi kartı kullanıcısının bulunduğu ortamda, toplam kredi kartı sayısı 125 milyona, banka kartı sayısı ise 191 milyona ulaşmıştır. Bu bilgiler ışığında, kartlı harcamaların toplam hacmi 12,8 trilyon Türk lirasına yükselmiştir. Yapılan analizde önemli bulgular elde edilmiştir.

2021 yılı sonundan 2023 yılının üçüncü çeyreğine kadar olan dönemde, faiz oranlarının enflasyonun altında kalmasının, bireylerin kredi kartı kullanarak borçlanmalarına olumlu bir etki yaptığını göstermektedir. Bunun yanı sıra, salgın süreciyle birlikte temassız ödeme sistemlerinin kullanımı da büyük bir artış göstermiştir. Nakit taşımanın azalması, cüzdanlarda kartların ön plana çıkmasını sağlamaktadır. 2015 yılından bugüne, kredi kartı ile gerçekleştirilen harcamalar reel olarak 2 kat artarken, banka kartları ile yapılan harcamaların 3 kat artış göstermesi, bu eğilimi destekleyen bir diğer önemli veridir.

Kredi kartıyla yapılan işlem adetleri, Covid-19 sonrası dönemde finansal teknolojilerin gelişimi ile önemli ölçüde artmıştır. Salgın öncesi dönemlerde yıllık işlem adetleri yaklaşık 4 milyar civarında iken, 2024 yılı itibarıyla bu sayının 10 milyara ulaşması beklenmektedir.

Analizde öne çıkan bir diğer konu, temassız ödemelerin yaygınlaşmasıdır. 2015 yılında yalnızca 2 milyon temassız işlem yapılırken, şu an itibarıyla her ay 1 milyardan fazla temassız ödeme gerçekleştirilmektedir. Bu durum, dijitalleşmenin ve yenilikçi teknolojilerin alışveriş deneyimini nasıl dönüştürdüğünü göstermektedir.

Ayrıca, hane halkı harcama türlerinde de kartlı ödemelerin ön plana çıktığına dikkat çekilmektedir. Gayrisafi yurtiçi hasılanın önemli kalemlerinden biri olan hane halkı tüketim harcamalarında, kredi kartı ile yapılan harcamaların oranı son yıllarda önemli bir artış göstermiştir. Örneğin, banka kartı ile yapılan harcamaların toplam hane halkı tüketimindeki oranı %6,8’den %10’un üzerine çıkarken, taksitli kredi kartı kullanım oranı %21’den %34’e kadar yükselmektedir.

Son olarak, harcama alışkanlıklarındaki değişimlerin enflasyonist baskılar ve nakit kullanımındaki azalma ile şekillendiği vurgulanmaktadır. Kredi kartlarının borçlanma amacıyla kullanılma oranının düşmesi ve nakit avans kullanımındaki azalma, bireylerin gündelik alışverişlerinde daha çok kart tercih etmeleriyle ilişkilendirilmektedir. Politika yapıcıların, bu değişen alışkanlıkları değerlendirmede dikkatli olmaları gerektiği sonucu çıkarılmaktadır. Geleneksel gösterge ve verilerle sınırlı kalmamak gerektiği konusunda bir uyarı yapılmaktadır.