Teknoloji

SpaceX'in Starlink Uyduları: Radyasyon Sızıntısı Artışında Şok Edici Gerçekler!

2024-09-21

Haber Merkezi

Elon Musk'ın sahibi olduğu SpaceX, dünyanın ulaşımda zorluk çekilen her noktasına internet sağlama hedefiyle geliştirdiği Starlink projesi çerçevesinde uydularını fırlatmaya devam ediyor. Bu süreçte, Dragon ve Falcon roketleriyle uzaya gönderilen Starlink uydularının sayısı 6 bini aşarken, şirketin toplamda 12 bin uyduyu yörüngeye yerleştirmek için izin aldığı bildirildi.

Ancak, son gelişmelere göre, bu uydulardan yayılan radyasyon düzeyi endişe verici bir şekilde artış gösteriyor. İkinci nesil Starlink uyduları, seleflerine kıyasla tam 32 kat daha fazla radyasyon salınımı yapıyor. Bu durum, radyo astronomisi gibi hassas bilim alanlarında ciddi bir tehdit oluşturabilir.

Hollanda Radyo Astronomi Enstitüsü'nden Çarpıcı İtiraflar

Hollanda Radyo Astronomi Enstitüsü'nden astronom Cees Bassa, "Starlink uydularının yaydığı istenmeyen elektromanyetik radyasyon, gözlem yaptığımız diğer astrofizik kaynaklardan 10 milyon kat daha parlak" ifadelerini kullandı. Bu durum, çok sayıda uydu fırlatılmasıyla daha da kötüleşiyor. Her hafta yaklaşık 40 yeni uydu uzaya gönderiliyor.

Uzay Kirliliği Krizi

Dünya atmosferinde giderek artan uydu sayısı, uzayı daha da kalabalık hale getiriyor ve bu durum, astronomik gözlemleri tehdit ediyor. OneWeb, Amazon ve Çin gibi diğer şirketler de mevcut uydularına ek olarak binlerce yeni uydu fırlatmayı планlıyor. Bu durum, sadece görüntü kirliliği yaratmakla kalmayıp, uzayın karanlık bölgelerindeki radyo dalgalarını da etkileyebilir.

Hiçbir Düzenleme Yok!

Şu anda, Starlink uydularından kaynaklanan istenmeyen radyasyon sızıntısını önlemek için hiçbir uluslararası düzenleme bulunmamaktadır. Araştırmacılar, bu konuda acilen düzenleme yapılmasını öneriyor. Alçak Dünya yörüngesinde yükselen uydu sayısıyla birlikte emisyon miktarının da artacağı öngörülüyor.

Özetle, Starlink projesinin genişlemesi, uzayda ciddi bir radyasyon tehdidi oluştururken, bu konuda acil önlemlerin alınması gerekliliği ortada. Uzmandan gelen uyarılar göz önüne alındığında, bu durumun hem bilimsel araştırmalar hem de uydu iletişimi üzerinde uzun vadede ciddi etkilere yol açabileceği kesin. Uzmanlar, bu acil duruma karşı uygun adımlar atılmasını bekliyor.