Eğlence

Şakir Paşa Ailesi'nin televizyonlarda izlenemeyecek hikayesi

2024-12-29

Yazar: Zeynep

Şakir Paşa Ailesi'nin Televizyonlarda İzlenemeyecek Hikayesi

Now TV’nin yeni dizisi Şakir Paşa Ailesi, ilk bölümünden itibaren büyük ilgi gördü.

Dizide aile üyeleri arasında büyük üstatlar olarak tanınan Cevat Şakir Kabaağaçlı, Fahrelnissa Zeid ve Aliye Berger gibi isimler yer alıyor. Ancak dizinin senaryosu, ailenin zengin tarihinin yalnızca belirli bölümlerini içereceği için, hikayenin bazı kritik noktalarını göz ardı edebilir.

Özellikle Now TV’nin prime time izleyicileri, Cumhuriyet dönemiyle ilgili eski gerçekleri öğrenmek istemeyebilir. Türkiye’nin sosyo-kültürel yapısını derinlemesine irdeleyen dizi, Büyükada'daki konaktan başlayarak ailenin hikayesini aktarıyor. Ancak ailenin kökleri, Antalya Elmalı'dan göç ettikleri Orta Anadolu'nun küçük bir kasabasına kadar uzanıyor. Kabaağaçlı ailesi, yerleştikleri Karahisar-i Sahib’de (günümüzdeki Afyon) uzun yıllar medreseler kurarak bir ilim ve irfan merkezi oluşturmuşlardı.

19. yüzyıldan itibaren aile, medreseler yerine İstanbul’daki askeri okullara yönelmeye başladı. Ahmet Cevat ve Mehmet Şakir kardeşler, bu yeni dönemin simgeleri oldular. Ahmet Cevat, İkinci Abdülhamit döneminde sadrazamlığa kadar yükselirken, Mehmet Şakir Paşa Girit’te ve ardından Atina’da sefir (büyükelçi) olarak görev yaptı. Cevat, Girit'te tanıştığı İsmet Hanım'la evlenerek yedi çocuk sahibi oldu.

Şakir Paşa ailesi, Girit'ten Atina'ya geçtikten sonra pek çok zorlukla karşılaştı. Amcaları Sadrazam Cevat Paşa sürgüne gönderilmiş, bu durum Şakir Paşa’yı derinden etkilemişti. 1914 yılında, aile fertlerini alarak Büyükkada’ya taşınan Şakir Paşa, savaş öncesinde maddi zorluklar yaşamaya başladı.

O dönemde Cevat Şakir, Robert Kolej’de başladığı eğitimine Oxford'da devam ediyordu ancak hayatı daha çok gezerek, dil öğrenerek ve çeşitli ilişkiler kurarak geçiyordu. 22 yaşında tanıştığı İtalyan model Aniesi ile evlenen Cevat, bir kızı olmasına rağmen ailesinden büyük tepki aldı. Maddi zorluklar içinde bu ilişkiyi yürütmeye çalışırken, 1914 yazında, Afyon'daki çiftliğe gittiğinde hayatının akışını değiştirecek olaylarla karşılaştı.

Çiftlikte geçirdiği o gece, Cevat ile babası Şakir Paşa arasında bir tartışma yaşandı. 29 Temmuz 1914’teki olayın ardından Cevat, babasını silahla öldürmekten 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cevat Şakir, cezasını çektikten sonra İstanbul’a döndüğünde, devrim sonrası yeni bir yaşamın eşiğindeydi.

Hapisten çıkması sonrasında kısa bir süre Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde dolaşan Cevat, hayatını yeniden inşa etme çabasına girdi. Bodrum’a yerleşen Cevat Şakir, burada hem edebi kariyerine yön verdi hem de Türk edebiyatına önemli eserler kazandırdı. Dönemin olaylarını takip eden, devrimci fikirleri savunan bir yazar olarak hayatına devam etti.

Dizinin finali, onun bu mavi yolculuğuna yakışır biçimde kurgulanacak. Ancak, dizi gösterimdeyken, tüm bu olayların gerçek yüzünü anlamak için seyircilerin de dikkatli olması gerektiği vurgulanıyor. Zira tarihi olaylar her zaman göründüğü gibi değildir.