Prof. Dr. Naci Görür Uyardı: "Yaklaşan Felaketin Farkında Değil misiniz?"
2025-01-18
Yazar: Elif
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve “asrın felaketi” olarak anılan depremin ardından iki yıl geçti. Bu süreçte Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen “Depreme Dirençli Adıyaman” konulu konferansta konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Görür, “Adıyaman’ın en büyük tehdidi Zagros fay hattı” diyerek, bölgede bulunan Doğu Anadolu Fay Hattı, Ölü Deniz Fay Hattı ve Bitlis Bindirme Kuşağı'nın büyük deprem potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Görür, “Bu fay hatları, tekerrür periyotlarına bağlı olarak büyük depremler üretebilir. Adıyaman’ı bu afetlerden korumak için yapılması gereken bellidir: Şehri deprem dirençli hale getirmek. Bu süreç zor değil; yerel yönetimler, merkezi idare ve halk el ele verirse, Adıyaman’ı 10-15 yıl içinde deprem dirençli bir kent haline getirmek mümkündür” şeklinde konuştu.
Öte yandan, deprem direnci konusunda yalnızca yapı stoğunun değil, kentin altyapısının, ekonomisinin, ekosisteminin ve halkın bilinçlendirilmesinin de önemli olduğunu belirtti. Prof. Dr. Görür, Adıyaman’ın yaşadığı yıkımın, komşu fay hatlarının hareketi sonucu meydana geldiğini ifade etti. “Adıyaman, kendi fay hattının hareketiyle oluşacak büyük bir depremle henüz yüzleşmedi. Özellikle Zagros kuşağı yavaş bir hareketle enerji biriktiriyor. Ne zaman harekete geçeceği bilinmez ama şimdiden hazırlık yapılmalı” dedi.
Prof. Dr. Görür, Türkiye genelinde deprem hazırlıklarının yetersizliğinden yakındı ve İstanbul’daki tehlikeye dikkat çekti: “İstanbul’da 1 milyon 100 bin binanın 100 bini tamamen yıkılacak ya da ağır hasar alacak. Bu durumda 4 milyon insan ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Deprem dirençli bir kent inşa etmek, yönetim, halk ve bilimsel çalışmanın birleşimiyle mümkündür. Aksi takdirde sonuç, hayal kırıklığı ve büyük acılar olacaktır.”
Türkiye’nin birçok bölgesinin deprem riski taşıdığına da değinen Görür, “Tunceli, Doğu Anadolu ve İzmir başta olmak üzere, Türkiye’nin herhangi bir yerinde, herhangi bir zamanda büyük bir deprem olabilir. Kentleri depreme dirençli hale getirmek; Japonya ve Şili gibi ülkelerde olduğu gibi büyük felaketlerin önüne geçer” dedi.
Depremin sorumlusunun yalnızca müteahhitler olmadığını belirten Prof. Dr. Görür, “Devlet, yönetim, yerel idareler ve halk da bu süreçte sorumluluk sahibidir. Halk, doğru yapılanı takdir etmeli; yanlış yapanı ise denetim ve baskıyla yönlendirmelidir” diye konuştu.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Naci Görür, sözlerini “Depreme karşı güçlü bir toplum ve dirençli kentler oluşturmak bizlerin elinde. Bunun için halk, bilim ve yönetim bir araya gelmelidir” şeklinde tamamladı. Ülkemizde deprem hazırlıklarının yetersizliği aşikardır. Şimdi asıl soru şudur: Yaklaşan felaketin farkında mıyız? Türkiye’nin geleceği için harekete geçen ilk adımlar, ne yazık ki hala atılamamıştır!