UEFA Uluslar A Ligi'nin 5. haftasında Fransa ile İsrail karşı karşıya geldi. Maçın sonucunda takımlar 0-0 berabere kaldı ancak, olaylar sadece skordan çok daha fazlasını anlatıyor.

Maç, Paris'teki 80 bin kapasiteli Stade de France'ta yapıldı. Ancak güvenlik önlemleri nedeniyle yalnızca kısıtlı bir bilet satışı gerçekleştirildi ve tribünlerin büyük bir kısmı boş kalmasına neden oldu.

İsrail milli marşının çalındığı anlarda, bazı İsrail taraftarları arasında kargaşa yaşandı. Taraftarlar, rakip Fransız taraftarlarını darp etmeye başladı, ve bu durum stadyumda gerilimi artırdı.

Fransa’dan aşırı sol Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi Milletvekili Raphael Arnault, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrailli aşırıcılara dikkat çekerek, maça kargaşa çıkarmak amacıyla geldiklerini ifade etti.

Arnault, stadyumda yaşanan linç girişimlerine dikkat çekerek, aşırı sağcı İsrail taraftarlarının nasıl önleneceğini sordu. Bu iddialar, sosyal medyada büyük yankı yarattı.

LFI Parti Koordinatörü Manuel Bompard, İsrailli taraftarların Fransız taraftarları darp ettiği anlara dair görüntüleri paylaşarak durumu "utanmazlık" olarak nitelendirdi. Bu olayların sosyal medyada hızla yayılması, kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı.

Maç sırasında yaşanan bu kargaşa, eski Fransa cumhurbaşkanları Nicolas Sarkozy, Francois Hollande ve mevcut Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından da takip edildi. Macron, maçtan önce yaptığı açıklamada, antisemitizme karşı Fransa'nın asla boyun eğmeyeceğini ve şiddetin galip gelmeyeceğini vurguladı. Bu olay, ırkçılığın ve şiddetin spor alanında ne kadar tehlikeli olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Taraftarların şiddet içeren eylemleri, sporun ruhuna tamamen ters bir durum olarak değerlendiriliyor ve bu olayların ardından güvenlik önlemlerinin artırılması gerekliliği gündeme geliyor. Spor dünyasında yaşanan bu tür sıkıntıların sona ermesi için ne gibi adımlar atılacağı ise merak konusu.