Georgia eyaletinde konuşan Trump, Başkan Joe Biden'ın ABD'nin, kazanana kadar Ukrayna'yı destekleyeceği yönündeki ifadeleriyle alay etti.

Trump, Sovyetler Birliği'nin İkinci Dünya Savaşı'nda Adolf Hitler ve Nazileri yenilmesindeki rolünü ve Fransız imparatoru Napolyon Bonapart'ın Rusya topraklarını işgal girişiminde başarısız olduğunu hatırlattı. Trump, "Geçen gün birinin bana söylediği gibi, Hitler'i yendiler, Napolyon'u yendiler. Yaptıkları bu. Savaş yapıyorlar ve bu iç açıcı değil" ifadeleriyle Rusya'nın savaşı kaybetmeyeceğini ima etti.

ABD'nin, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştan "çıkarılması" gerektiğinin altını çizen Trump, Biden'ın "(Ukrayna) kazanana kadar (desteğe) devam edeceğiz" ifadelerini sesini alçaltarak mevcut başkanı taklit etti.

TRUMP, ZELENSKİ'Yİ HEDEF ALDI

Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski arasında uzun süredir soğuk rüzgarlar esiyor. Zelenski, geçen hafta The New Yorker dergisine verdiği röportajda, Trump'ın çatışmayı anlamadığını ve aşırı basitleştirdiğini ima ederek, Trump'ın yardımcısı olarak aday gösterdiği JD Vance'in de "çok radikal" olduğunu söylemişti.

Trump, konuşmasında Ukrayna Devlet Başkanını hedef alarak ve Biden'ın savaşa verdiği desteği eleştirerek, "Zelenski ABD'ye her geldiğinde 100 milyar dolarla ayrılıyor" iddiasında bulundu. Ancak Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, ABD, 2022'den bu yana Ukrayna'ya 56 milyar dolardan fazla askeri destek sağladı.

Trump ayrıca, kasımda yapılacak devlet başkanlığı seçiminde seçilmesi halinde Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı "hızla" sonlandıracağını yineledi.

Savaşın Arka Planı: Putin'in Hedefleri ve Stratejileri

Ukrayna'daki çatışma, yalnızca iki ülke arasında değil, aynı zamanda global güçlerin etkisiyle de şekilleniyor. Rusya'nın, NATO'nun doğuya genişlemesini durdurma ve etki alanlarını genişletme hedefinin Trump'ın desteklediği görüşle nasıl örtüştüğü dikkat çekiyor. Trump, geçtiğimiz dönemde Rusya'nın bu stratejik adımlarını nasıl desteklediği ve şekillendirdiği üzerine de düşüncelerini paylaştı.

Trump'ın bu sözleri yalnızca Ukrayna'daki mevcut çatışmayı değil, aynı zamanda gelecekteki uluslararası ilişkileri de tartışma konusu haline getirecek gibi görünüyor. 2024 seçimlerinde bu konuların daha da ön plana çıkması bekleniyor.