Dünya

CIA’nın En Büyük Cinsel Suistimal Skandallarından Biri! Gizli Görev Ajanına 30 Yıl Hapis!

2024-09-20

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) eski üyesi Brian Jeffrey Raymond, bir dizi cinsel saldırı ve uyuşturucu ile bayılttığı kadınlarla ilgili korkunç suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Raymond, kariyeri boyunca Meksika ve Peru gibi ülkelerde, iki düzineden fazla kadına ilaç vererek bayılttı ve bu esnada cinsel saldırılarda bulundu. Bu durumdan dolayı, 30 yıl federal hapiste yatmasına hükmedildi.

ABD Yargıcı Colleen Kollar-Kotelly, duruşma sırasında Raymond için "tam anlamıyla bir cinsel yırtıcı" ifadesini kullandı ve en yüksek cezayı verdi. Yapılan incelemeler, Raymond’un suçlarının 2006 yılından beri benzer bir yöntemle gerçekleştiğini gösterdi.

Saldırıların Yöntemi ve Kurbanların Durumu

Raymond, Tinder gibi flört uygulamaları üzerinden tanıştığı kadınları, hükümete ait lojmanında şarap ve çeşitli ikramlarla kandırdı. Kadınlar bayıldığında, üzerlerinde poz vermeye zorlayarak fotoğraflarını çekti ve ardından cinsel saldırılarda bulundu. Mahkeme sırasında, kurbanlar mahkemede numaralarla tanıtılarak ifade verdi. Bu durum, birçok kadının saldırı sonrası ne olduğunu FBI’ın gösterdiği fotoğraflar sayesinde öğrendiğini ortaya koydu. Bir kurban, fotoğraflarda kendisini bir ceset gibi gördüğünü söylerken, başka bir kadın sürekli yaşadığı travmalardan dolayı sinir krizi geçirdiğini ifade etti.

CIA İçindeki Cinsel Suistimal Krizi

Raymond’un mahkum edilmesi, CIA içinde artan cinsel suistimal vakalarına dönük incelemelerin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, CIA’nın başka bir yüksek rütbeli çalışanı, meslektaşına cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle mahkemeye çıkması bekleniyor. Diğer kadın çalışanlar da benzer olaylara maruz kaldıklarını ve bu şikayetlerin teşkilat tarafından örtbas edildiğini belirttiler.

CIA ise, Raymond'un suçlarının ardından kadınları korumak için geniş çaplı reformlar başlattığını açıkladı. Bu skandal, CIA'nın içindeki cinsiyet eşitsizliği ve cinsel taciz sorunlarının daha büyük bir kriz haline geldiğinin de göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Hazırlanan raporlar, bu tür davranışların nasıl önlenebileceğine dair güçlü önerilerde bulunuyor ve değişimin kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor.