Son yapılan araştırmalara göre, ülkemizde gelir dağılımı giderek daha da dengesizleşiyor. Gini katsayısı, 2022 yılına göre 0,007 puan azalarak 0,413 olarak tahmin edildi. Ancak tüm sosyal transferler dışarıda bırakıldığında, bu katsayı 0,476'ya yükseliyor. Emekli ve dul-yetim maaşları gibi diğer sosyal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise Gini katsayısı 0,423 olarak hesaplandı. Bu da, zengin ve fakir arasındaki uçurumun hâlâ büyük olduğunu gösteriyor.

Toplumun en yüksek gelir grubunu oluşturan yüzde 20’nin, en düşük gelir grubundaki yüzde 20’nin elde ettiği gelirle olan oranı, P80/P20 oranı, yüzde 0,2 azalarak 7,7 seviyesine geriledi. Gelirden en fazla pay alan yüzde 10’un, en az pay alan yüzde 10 ile olan oranı ise P90/P10 oranı, 0,5 puan azalışla 13,3 olarak belirlendi.

Toplam gelir içerisinde en yüksek pay, yüzde 48,8 ile maaş ve ücret gelirine ait. Bu oran, önceki yıla göre 0,3 puanlık bir artış gösterdi. İkinci sırada yer alan müteşebbis gelirleri, yüzde 20,8 ile bir önceki yıla göre 1,3 puan azalma gösterdi. Üçüncü sırada ise sosyal transfer gelirleri bulunmakta ve bu da yüzde 17,8 ile 0,2 puanlık bir artış yaşadı.

Tarım gelirinin müteşebbis geliri içerisindeki payı yüzde 17,5 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içerisindeki payı ise dikkat çekici bir şekilde yüzde 87,6 olarak gerçekleşti. Bu veriler, gelir dağılımındaki adaletsizliğin derinleştiğini ve tarım sektörünün ekonomik dengede önemli bir rol oynamadığını gösteriyor.

Uzmanlar, bu dengesizliğin azaltılması için daha adil vergi politikaları ve sosyal destek programlarının uygulanması gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, zengin ve fakir arasındaki mesafenin giderek açılacağı ve toplumda sosyal huzursuzlukların artacağı endişesi dile getiriliyor.