Yılmaz'ın Açıklamaları

Yılmaz, yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:

"Biz bir sapma beklemiyoruz. 2025'te çok daha güçlü bir şekilde dezenflasyon sürecini devam ettireceğiz. Bu süreç zaten başlamıştı ve 2025’te de devam edecek.

Enflasyonun düştüğü bir ortamda, vatandaşlarımızın satın alma gücü yükselecek. Önemli olan da satın alma gücüdür. Kalıcı sosyal refahın özü de budur. Bugün bir artış yaparsınız, yarın daha yüksek enflasyon olur, bunun hiçbir anlamı kalmaz.

Toplum olarak gönül ister ki asgari ücret daha fazla olsun. Ancak asgari ücretle ilgili yanlış yorumlar yapılıyor. Ülkemizde 33 milyon çalışan var, bunların yalnızca 6,7 milyonu asgari ücret alıyor. Bu rakamın bir kısmı eksik kayıtlılık nedeniyle daha az prim ödemek için az gösterilen çalışanları da içeriyor. Bazı işverenler, vergiden ve sosyal güvenlik priminden kaçınmak amacıyla çalışanlarını düşük gösteriyor.

Dolayısıyla bu istatistiklere bakarak herkesin bu kadar asgari ücret aldığını düşünmek doğru değil. Açıklamalarıyla Yılmaz, toplumun gerçek ekonomik durumunu anlaması gerektiğini vurguladı.

Öte yandan, asgari ücretin artması gerektiği konusunda birçok kişi hemfikir. Ancak bu artışın sürdürülebilir olması için fiyat artışlarının kontrol altına alınması gerektiğinin altı çiziliyor. Uzmanlar, enflasyonun stabilize olması halinde, asgari ücretteki artışların anlam kazanacağını belirtiyorlar. Ekonomik istikrar sağlanmadığı sürece, yapılan zamların etkisi kısa vadeli kalabilir.

Birçok ekonomist, 2025 hedeflerinin gerçekleştirilmesi için yıl boyunca çeşitli önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Bu durumda, geleceğin nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam ediyor!