Yeraltında keşfedilmeyi bekleyen muazzam bir hazine var!

ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS) tarafından yürütülen ve petrol jeokimyacısı Geoffrey Ellis'in liderliğindeki ekip, kıtanın altında buluna hidrojene ilişkin kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. Science Advances dergisinde yayınlanan bu araştırmaya göre, yalnızca bu dev rezervin küçük bir kısmının kullanılması bile, dünyanın enerji ihtiyacını uzun yıllar boyunca karşılayabilecek potansiyele sahip. Ellis, çalışmalarda bulunan yaklaşık 124 milyar ton gaz eşdeğer hidrojenin sadece %2'sinin, net sıfır karbon seviyesine ulaşmak için gerekli tüm hidrojen ihtiyacını karşılayabileceğini ifade etti.

Hidrojen, temiz bir enerji kaynağı olarak araçların yakıt ihtiyacından endüstriyel süreçlere ve elektrik üretimine kadar birçok alanda kullanılıyor. Hızla değişen iklim koşulları nedeniyle global ölçekte hidrojenin gelecekteki enerji arzında %30’a kadar bir paya sahip olabileceği öngörülüyor.

Araştırmada, hidrojen rezervlerinin miktarını tahmin etmek için çeşitli faktörler değerlendirildi. Bu faktörler arasında yer altındaki hidrojen üretim oranları, rezervlerdeki tutulan miktar ve atmosferik kaçış gibi unsurlar yer alıyor. Sonuç olarak, 1 milyar ile 10 trilyon ton arasında değişen bir aralık belirlenmişken, en olası tahmin 6,2 trilyon ton olarak öne çıkıyor.

Ancak her şey güllük gülistanlık değil. Bazı rezervler derinlik veya deniz altı gibi zorlu koşullardan dolayı erişilemez durumda. Ayrıca ekonomik olarak çıkarılması mümkün olmayan daha küçük rezervler de var. Bu durum, potansiyelin yanı sıra dikkatli olunması gerektiğini de ortaya koyuyor.

Uzmanlar, hidrojenin bu ölçekte çıkarılmasının "muazzam bir küresel girişim gerektireceğini" ve bunun için yeterli zamanın olmayabileceğini belirtiyor. Ayrıca, bu hidrojen rezervlerinin tam olarak nerede bulunduğu hala belirsiz. Bu da araştırmacıların karşılaştığı bir başka zorluk olarak öne çıkıyor.

Hidrojenin doğrudan yeraltı rezervlerinden elde edilmesi, geleneksel yöntemlere göre birçok avantaj sağlıyor. Doğal hidrojen, üretim için enerji gerektirmiyor ve uzun süre depolanabiliyor. Eğer doğal hidrojen sistemle entegre edilebilirse, enerji üretimi, bir vanayı açıp kapatmak kadar basit hale gelecek, depolama sorunlarıyla uğraşmaya gerek kalmayacak.

Dünya için enerji geleceği açısından bu devasa hidrojen rezervlerinin potansiyeli son derece heyecan verici. İleride bu rezervlerin kullanıma sunulması, dünya enerji pazarında devrim yaratabilir. Sürdürülebilir enerji çözümlerine bir adım daha yaklaşmamızı sağlayabilir. Ancak bu yolda atılacak her adımın titizlikle planlanması gerektiği unutulmamalıdır.