Yenidoğan Çetesi Davasında İkinci Duruşma Olaylı Başladı

Bugün yapılan duruşmada, savunma avukatlarının ardı ardına yaptığı açıklamalar gündeme damgasını vurdu. Tutuklu sanık İlker Gönen'in avukatı, müvekkilinin tüm gerçekleri harikulade bir biçimde anlattığını belirterek, "Siz onu 'bebek katili' olarak yargılıyorsunuz. Ancak bebeklerin ailelerinden gelen rahatsızlık raporlarına inanmıyorsunuz. Bizim lehimize delil toplayan kim olacak?" dedi. Ayrıca, kendi çocuğu Mete Gönen'in yenidoğan dönemine ait belgeleri sunduğunu ifade etti.

Duruşma savcısı ve soruşturma savcılarıyla önceden görüştüklerinde, adaletin sağlanamayacağını öne sürdü. Davada, sanık avukatlarının beyanlarının tamamlandığı ardından 1 buçuk saatlik ara karara geçileceği duyuruldu.

Fırat Sarı ise mahkeme salonunda 'ben bebek katili, dolandırıcı görmüyorum' diyerek savunmasını sürdürdü. "Ortaya sunulan haberler gerçek değil, kurgu. Benim şu an özgür yargılanma hakkım yok," dedi. Mahkemede kendisine yöneltilen ağır suçlamaları kabul etmedi.

Yenidoğan Çetesi'nin karşı karşıya olduğu iddialar, oldukça korkutucu. Bebekleri yasadışı yolla yoğun bakım ünitelerine sevk etmek, SGK'dan fazla para almak için yatış sürelerini uzatmak ve hastane ilaçlarını karaborsada satmak gibi suçlamalarla yargılanıyorlar. 18 Kasım'da görülmeye başlanan davada, sanıkların büyük bir kısmı bebek ölümlerine ilişkin suçlamaları reddetti.

Duruşmalarda sunulan tape kayıtları ve şüpheli ifadeler dikkat çekti. Yoğun bakımda yeterli doktor bulunmadığı, hemşire iş yükünün fazla olduğu ve sahte raporlar yazıldığı tespit edildi. Bu durum, sanıkların durumlarının ciddiyetini gözler önüne seriyor.

Savcılığın iddianamesinde, sanık Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebek ölümü nedeniyle toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Diğer sanıkların da benzer suçlar nedeniyle uzun hapis cezalarıyla karşı karşıya olduğu öğrenildi. Özellikle 8'i kadın 44 sanık hakkındaki iddialar ölüm ve dolandırıcılık suçlamalarıyla ilgili.

Bu davayla birlikte Türkiye'deki sağlık sistemindeki eksiklikler ve suistimaller yeniden tartışılır hale geldi. Hastanelerin ruhsatları iptal edilirken, İstanbul ve Tekirdağ’daki birçok hastaneye kayyum atandı. Bu süreçte soruşturma devam etmekte. Duruşmanın sonuçları, kamuoyunun dikkatle takip ettiği bir gelişme olmayı sürdürüyor.