Bilim

Yeme Bozuklukları: Psikolojik Bir Sorunun İzinde

2024-11-13

Yazar: Mehmet

Isparta'da beslenme ve diyet uzmanı Ebru Erkalan (24), yeme bozukluklarının psikolojik bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayarak çözüm yolları hakkında önemli bilgiler paylaştı. Erkalan, kişinin yiyecekler konusunda aşırı kaygı, beden kontrolü isteği veya yemek yeme davranışlarındaki bozuklukların yeme bozukluklarına yol açtığını açıkladı.

Erkalan, “Yeme bozukluklarının üstesinden gelmek için adım adım bir süreç gerekmektedir. İlk olarak, bireyin sağlıklı ve düzenli yemek yemeye teşvik edilmesi gerekir. Aşırı kısıtlama ya da aşırıya kaçan yemek yeme davranışlarından kaçınılmalıdır. Yavaş yavaş dengeli öğünler planlanmalı, öğün atlamadan ve abartmadan yeme alışkanlıkları oluşturulmalıdır. Bireylerin yemekle ilgili olumsuz düşüncelerini değiştirmek için bilişsel davranışçı terapiler de faydalı olabilir” şeklinde konuştu.

Özellikle gençler arasında yeme bozukluklarının artışına dikkat çeken Erkalan, “Bu bozuklukların tetikleyicileri arasında toplumsal baskılar, medya etkisi, aile içi sorunlar ve genetik faktörler bulunmaktadır. Sosyal medya, gençlerin beden imajları üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. İdealize edilmiş beden tiplerine olan baskı, gençlerin bu standartlara ulaşmaya çalışarak yeme bozuklukları yaşamalarına neden olabilir. Sosyal medya üzerinden onay alma isteği, bedensel görünüşü fazla önemseyen bir kültür yaratabilir” ifadelerini kullandı.

Erkalan, yeme bozukluklarıyla ilgili bilinçlendirme çalışmalarının önemine de değinerek, “Üniversitelerde ve toplumsal alanlarda eğitim ve seminerler düzenlenebilir. Medyada sağlıklı beden imajlarının yaygınlaştırılması ve ideal beden algısının tehlikeleri konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor. Ayrıca, erken tanı ve müdahale için sağlık profesyonelleri arasında iş birliği teşvik edilmeli ve toplumda yeme bozukluklarına karşı duyarlılık artırılmalıdır. Erken yaşlarda sağlıklı beslenme ve beden algısı konusunda eğitimler verilmelidir” dedi.

Sağlıklı bir yeme düzenine geçiş için atılması gereken adımları da sıralayan Erkalan, “Dengeli ve çeşitli bir diyet oluşturulmalıdır. Öğün atlamaktan kaçınılmalı, işlenmiş gıdalardan ve aşırı şekerli yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Taze sebze ve meyve, tam tahıllar, sağlıklı yağlar (örneğin zeytinyağı, avokado) ve yeterli protein tüketilmelidir. Ayrıca porsiyon kontrolü oldukça önemlidir; aşırı yemek yeme veya aşırı kısıtlama gibi uç noktalardan kaçınılarak dengeli bir yaklaşım benimsenmelidir. Yüksek tuz, doymuş yağ ve yapay tatlandırıcılardan uzak durulmalıdır. Su içmeyi unutmamak ve düzenli fiziksel aktivite yapmak da sağlıklı bir yaşam tarzının kaçınılmaz bir parçasıdır” dedi.

Bu önemli bilgiler ışığında, yeme bozukluklarının önlenmesi ve tedavisi için toplumun daha duyarlı hale gelmesi şart. Unutmayalım ki, sağlıklı bir beden, sağlıklı bir zihni de beraberinde getirir!