UCM Savcısı Suriye'yi Roma Sözleşmesi'ne Zorluyor: Yeni Bir İmaj Düzeltme Hamlesi mi?
2025-01-17
Yazar: Ahmet
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan, Şam'da Suriye'nin yeni yönetimiyle bir araya geldi.
Han'ın ofisinden yapılan açıklamalara göre; görüşmede, çatışma kurbanlarına ilişkin Lahey'de adaletin sağlanmasına yönelik seçenekler ele alındı.
UCM Başsavcısı Han, Gazze'de devam eden soykırımı durdurma konusunda etkili olamamasına rağmen, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkarılan 'yakalama kararı' ile övünüyor. Ancak Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) İsrail ile ilgili aldığı kararların arkasında kalmakla eleştiriliyor.
Uzmanlar, UCM'nin genelde güçsüz ülkeleri, özellikle de Afrika ülkelerini yargıladığını; güçlü ülkelere karşı ise etkisiz kaldığını belirtiyor. Suriye'nin yeni yönetimi ile gerçekleştirilen bu görüşmenin, 'yeni bir hava yakalama ve imaj düzeltme' çabası olduğunu düşünenler var.
Başsavcı Han’ın, Beşar Esad’ın yargılanması için Şam yönetimine Roma Statüsü’nü dayatacağı iddiaları yaygın.
Fakat bu çabanın sonuçsuz kalması bekleniyor.
Roma Statüsü nedir?
61 yıl süren Baas rejiminin yıkılışıyla özgürlüğüne kavuşan Suriye, şu an Roma Statüsü'ne taraf olmayan bir ülke. UCM, savaş suçlularının yargılanması konusunda ülkelere bu statüyü dayatıyor. Ancak, Suriye'nin tamamen bu statüye dahil olması, geçmişteki tüm savaş suçları için mahkemenin yetki sahibi olmasını gerektiriyor. Bu durum, sadece Esad’ı değil, aynı zamanda bölgede faaliyet gösteren tüm grupları da kapsayabilir.
Suriye hükümeti taraf olmama konusunda direniyor, ancak UCM Savcısı, 'geçici statü' konusunda ısrarcı. Statünün 12. maddesinin 3. fıkrasına göre, sınırlı yetki verilse bile baskı yoluyla tam yetki talep edilebilir.
Örneğin, Filistin ve Ukrayna başlangıçta belirli suçların soruşturulması için sınırlı yetki vermişti, ancak uluslararası baskılar sonucunda Roma Statüsü’ne taraf olmak zorunda kaldılar. Bu, Filistin ve hatta Hamas’ın da yargı önüne çıkabileceği bir ortam oluşturdu.
Şam yönetimi, 'Kamboçya örneği'nde ısrar ediyor.
Han’ın Esad’ı yargılamak için Şam yönetimine Roma Statüsü’nü dayatacağı iddialarının sonuçsuz kalması bekleniyor. Şam yönetimi, geçici de olsa zamanla genişletilecek statüyü kabul etmeyeceğini belirtiyor. Kamboçya örneğinde olduğu gibi, özel yetkili bir uluslararası mahkemenin kurulmasıyla Esad’ın yargılanmasını istiyorlar.
Kamboçya'da neler oldu?
1975-1979 yılları arasında Pol Pot liderliğindeki Kızıl Khmerler, Kamboçya'da büyük bir soykırım gerçekleştirdi. Bu süreçte yaklaşık 1.7 milyon kişi açlık, zorla çalıştırma, hastalık ve doğrudan infazlarla yaşamını yitirdi. Kızıl Khmerlerin hedefi, toplumun tamamen yeniden şekillendirilmesiydi ve bu süreçte eğitimliler, şehirde yaşayanlar ve etnik azınlıklar sistematik olarak öldürüldü.
1990'lı yıllarda, Kamboçya'daki iç savaş sona erdiğinde bu suçları yargılamak için uluslararası bir girişim başladı. Birleşmiş Milletler ile Kamboçya hükümeti arasında yapılan bir anlaşma sonucunda Karma Mahkeme (ECCC), 2003 yılında kuruldu. Bu mahkemede hem Kamboçyalı hem de uluslararası yargıçlar ve savcılar görev aldı.
Yargılama sonucunda Kamboçya’daki rejimin başkanı ve ünlü S-21 hapishanesi komutanı, müebbet hapis cezası aldı. UCM'nin Suriye'ye benzer bir mekanizma oluşturarak uluslararası adaleti sağlamaya çalışması, Esad ve ona bağlı unsurlar için ağır sonuçlar doğurabilir. Bu durum, uluslararası toplumun takibiyle gelişecek süreçte daha da önem kazanıyor.