Türkiye'nin Uluslararası Arenada Mücadelesi: Terörle Savaş ve Diplomasi
2024-11-14
Yazar: Hatice
Uluslararası politikada Türkiye'nin durumu, özellikle terörle mücadelesinde büyük önem taşıyor. Bu mücadelede, ABD ve AB ülkelerinden gelen, Türkiye'nin haklılığını anlamaya yönelik çatlak sesler, konunun merkezindeki en önemli tartışmalardan biri. Türkiye’nin hem sert hem de yumuşak güç stratejisine ağırlık vererek kendini daha iyi anlatması gerektiği açık. Ancak asıl kritik soru şu: ABD ve AB, Türkiye'nin haklılığını ve mücadeledeki kararlılığını anlamak istiyor mu? Uluslararası siyasette neyi anlatabildiğiniz kadar, karşınızdaki muhatabın durumu ve pozisyonu da önemli bir faktördür. Bu da sadece zekayla değil, doğrudan samimiyetle bağlantılı. PKK ve onun uzantıları olan YPG/PYD, birçok uluslararası güç tarafından destekleniyor. Özellikle ABD, bu grupları silahlandırıyor ve koruyor.
Avrupa'daki pek çok ülke, PKK'nın terör örgütü olduğuna dair açıkça kabulde bulunmasına rağmen, bu örgütün Avrupa'da çeşitli yapılanmaları mevcut. İskandinav ülkeleri, Belçika, İngiltere, Hollanda, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde PKK'nın etkinliği sürüyor. Türkiye aleyhine yürütülen faaliyetler de bu ülkelerin istihbarat raporlarıyla belgelenmiş durumda.
MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı), PKK gibi terörist grupların bulunduğu bölgelerde nokta istihbarat çalışmaları yapıyor. Bugüne kadar bu grupların faaliyetleri hakkında sayısız bilgi ve belge toplandı. Ancak batı medyasında bu terör faaliyetleri yeterince yer bulamıyor. Ayrıca, Türkiye'nin yabancı dillerde yayın yapan medya kuruluşlarının da bu konularda yeterince içerik üretmediği sıkça eleştiriliyor.
Batılı medya kuruluşları ise, PKK'nın propaganda malzemelerini alarak kendi manipülasyonları için kullanıyorlar. Uluslararası alanda terör örgütlerine destek veren ülkelerle ilgili istihbarat çalışmaları yapıldığında, bu durumun ciddi yansımaları olmaktadır. Bu konuda uzman bir istihbaratçı, “Bu ülkeleri diplomatik yollarla sıkıştırdığınızda, kendi ülkelerinde eylem yapmamaları adına göz yummak zorunda kalıyorlar” diyor.
Sonuç olarak, Türkiye'nin elinde terörizmin destekçilerine gönderilmiş çuvallar dolusu hukuki delil var. Ancak bu belgeler, siyasi kararlarla göz ardı ediliyor. Anlaşmalar ve siyasi taahhütler yazılı belgelerde kalıyor. Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki kararlılığı ve kararlılığının uluslararası düzeyde anlamayla dirençle karşılaştığı bir gerçek. Türkiye, gerektiği zaman sert güç uygulamaktan çekinmeyecek ve yumuşak güç stratejisini sonuna kadar kullanmaya devam edecektir.