Bilim

Türkiye Biyolojik Çeşitliliğin Korunması Anlaşması'na Taraf Oldu!

2024-09-27

BM 79. Genel Kurulu kapsamındaki temaslarına devam eden Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, önemli bir adıma imza atarak "Ulusal yetki alanı dışındaki alanlarda deniz biyolojik çeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilir kullanımına ilişkin Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi"ni imzaladı.

Bu anlaşma, devletlerin deniz biyolojik çeşitliliğinin korunması amacıyla açık deniz alanlarındaki faaliyetlerini düzenlemeyi hedefliyor. Diplomatik kaynaklardan alınan bilgilere göre, ilk olarak Bakan Fidan'ın katılım belgesini imzalamasıyla sürecin resmi olarak başladığı belirtildi.

Uluslararası deniz hukukunun temel prensiplerinden biri olan "açık denizlerin serbestisi" ilkesi doğrultusunda, açık deniz alanları tüm devletler tarafından kullanılabilir. Ancak, bu deniz alanları, hiçbir devletin münhasır yetkisi altında değildir, bu da onları uluslararası bir ortaklık alanı haline getiriyor.

Dünya okyanuslarının %99'u yeterince korunmazken, aşırı ve kontrolsüz faaliyetler nedeniyle deniz ekosistemleri ciddi bir tehlike altına girmekte. Anlaşmanın temel hedefi, ulusal yetki alanları dışındaki bu denizlerin biyolojik çeşitliliğini korumak ve sürdürülebilir bir şekilde kullanmak.

Ayrıca, anlaşma çerçevesinde açık denizlerde koruma alanları oluşturulması, alan tabanlı yönetim araçlarının kurulması ve çevresel etki değerlendirmelerinin yapılması gibi önemli yükümlülükler de yer almakta. Biyolojik keşiflerden elde edilecek faydaların eşit bir şekilde paylaşılması, açık denizlerin iyi yönetimi, bilimsel araştırmalar konusunda işbirliği ve gelişmekte olan ülkelerin kapasitesinin güçlendirilmesi gibi hedefler de bu anlaşmanın ana unsurlarından biri.

Türkiye, uluslararası deniz hukukuna büyük önem veren bir ülke olarak, gelecek nesilleri de ilgilendiren çevresel meselelerde uluslararası iş birliklerine katkı verme taahhüdünü sürdürecek. Üstelik, Türkiye'nin bu anlaşmaya taraf olması, diğer ülkelerin de bu yönde adımlar atmasına zemin hazırlayabilir. Denizlerimizin ve okyanuslarımızın korunması için yapılan bu tür adımların dünya çapında büyük bir etki yaratması bekleniyor. Bu durum, biyolojik çeşitliliğin korunması için atılan önemli bir adım olarak tarihe geçecek.