Türkiye, 2030 yılına kadar batarya üretiminde bölgesel bir lider olma hedefi ile önemli adımlar atıyor. Bu hedef, Pil Batarya Üreticileri ve Tedarikçileri Derneği (PİLDER) tarafından düzenlenen Batarya Teknolojileri Zirvesi'nde duyuruldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Ilker Murat Ar, Türkiye'nin otomotiv ve yenilenebilir enerji teknolojilerindeki gücünü vurgulayarak, batarya ve enerji depolama sistemlerine yönelik büyük bir yatırım potansiyeline sahip olduğunu dile getirdi.

Ar, ayrıca temiz enerjiye ulaşmanın anahtarı olan batarya teknolojilerinin öneminin giderek arttığını, bu nedenle yeni nesil batarya teknolojileri üzerindeki Ar-Ge çalışmalarının hız kesmeden devam ettiğini belirtti. Katı hal bataryalar, lityum-kükürt ve sodyum-iyon gibi alternatif teknolojilerin, önümüzdeki yıllarda endüstrinin yönünü belirleyecek kritik teknolojiler olacağını ifade etti.

Sürdürülebilir ham madde tedariki ve geri dönüşüm süreçlerinin gelişiminin de batarya teknolojileri yolculuğundaki önemli bir alan olduğunu vurgulayan Ar, akıllı batarya yönetim sistemleri ve enerji verimliliğini artıracak yeni yazılımların da fırsat alanları arasında yer aldığını söyledi.

Türkiye'nin otomotiv ve otomotiv yan sanayisindeki gücü sayesinde elektrikli araç pazarında lider konumda olduğu belirtilirken, Türkiye'nin batarya ve enerji depolama sistemlerine yaptığı yatırımların önemine dikkat çekildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, yerli batarya üretimini teşvik etmeyi ve kritik minerallerin yerli kaynaklardan temin edilmesiyle stratejik tedarik zincirini güçlendirmeyi amaçladıkları ifade edildi.

PİLDER Başkanı Kadem Usta, Türkiye'nin batarya üretim ekosisteminde mevcut durumda 2 hücre üretim tesisi ve 100'e yakın lityum-iyon batarya üretim tesisinin aktif olduğunu bildirdi. Yatırım aşamasında olan 4 yeni hücre üretim tesisi ile bu sayının daha da artacağı dikkate çekildi. Usta, Türkiye'nin 2030 yılına kadar 80 gigavat-saat batarya üretim kapasitesini aşacağını öngördüğünü sözlerine ekledi.

Türkiye’nin ham madde üretiminden geri dönüşüm süreçlerine kadar geniş bir batarya ekosistemine sahip olduğunu belirten Usta, lityum-iyon teknolojisinin hızlı büyümesi ve elektrikli araçlar ile enerji depolama sistemlerinin önemi üzerinde durdu. 2023 yılında sadece lityum-iyon bataryalar için gerçekleşen 1 milyar dolarlık ithalat, bu alanın stratejik önemini bir kez daha ortaya koymuş durumda.

Sonuç olarak, Türkiye'nin 2030 hedeflerine ulaşabilmesi için, hem yerli üretimi artırmak hem de dünya pazarında söz sahibi olmak adına atılan adımlar son derece kritik. Batarya teknolojilerindeki gelişmeler, sadece ülkede değil, global enerji geçişinde de büyük rol oynayacaktır. Bu bağlamda, Türkiye'nin geleceği parlak görünmektedir!