Eski ABD Başkanı Donald Trump, Panama Kanalı hakkında yaptığı açıklamalarla dünya gündeminde bomba etkisi yarattı. Trump, Panama’nın Amerikan yük gemilerinden haksız ücret aldığını öne sürerek, "Gerekirse kanalın kontrolünü tekrar alırız!" dedi. Bu açıklamalar, Trump’ın sosyal medya platformları üzerinden yaptığı tartışmalı paylaşımlarının bir devamı niteliğinde.

Daha önce Kanada, Meksika ve Çin gibi ülkeleri hedef alan Trump, şimdi de Orta Amerika'daki Panama’ya yönelik tehditlerde bulundu. Cumartesi akşamı yaptığı açıklamalarda, Panama’nın 1977'deki anlaşmayı ihlal ettiğini ve Amerikan gemilerine uygulanan yüksek ücretlerin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Panama Kanalı’nın geçmişi, ABD ve Panama arasındaki siyasi ilişkilerin karmaşasını gözler önüne seriyor. 1903 yılında inşa edilmeye başlanan kanal, 1977'de imzalanan bir anlaşmayla Panama'ya devredilmişti. Ancak bu süreç, Amerikan ordusunun bölgedeki etkisini sona erdirmedi. 1999 yılında tamamlanan devir işlemleri sonrası dahi, kanalın tarafsızlığı uluslararası denge açısından kritik bir konu olmaya devam ediyor.

Trump’ın açıklamaları, uluslararası hukuk açısından bazı tartışmalara yol açabilir. Anlaşmaya göre, Panama Kanalı’nın tarafsızlığı, dünya genelindeki gemilere eşit muamele yapılmasını zorunlu kılıyor. Ancak Trump, Panama’nın ABD gemilerine karşı haksız ücret uyguladığını ileri sürdü. Bu tür iddialar, Trump’ın “Önce Amerika” sloganıyla şekillenen korumacı politikasının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Panama hükümetinden henüz resmi bir yanıt gelmezken, diplomatik kaynaklar, iki ülke arasındaki ilişkilerin zarar görmemesi için itidalli bir dil kullanılmasının önemine dikkat çekti. Trump’ın göreve başlamadan önceki bu açıklamaları, uluslararası ilişkilerin gidişatını değiştirme potansiyeli taşıyor. Bu durum, Trump'ın agresif söylemlerinin hem bölgesel hem de küresel diplomasi üzerindeki etkilerini sorguluyor.

Son olarak, Trump’ın bu tür sert çıkışlarının, sağladığı dikkatle birlikte, dünya siyasetinin geleceğinde önemli bir yer edineceği düşünülmektedir. Panama Kanalı'nın önemi, hem ekonomik hem de stratejik olarak devam etmekte ve bu durum, ABD'nin kararlılığının test edileceği yeni bir dönem başlatabilir.