Trump'ın Af Yetkisi: Geçmişteki Başkanlar Ne Yaptı?
2025-01-24
Yazar: Hatice
Donald Trump, ABD'nin 47. başkanı olarak, ikinci başkanlık döneminin başında af verme yetkisini oldukça aktif bir şekilde kullanıyor. Özellikle 6 Ocak 2021'deki Kongre baskını sonrası yaklaşık 1600 kişinin affedilmesi dikkat çekti. Bunun yanında aşırı sağcı 'Proud Boys' ve 'Oath Keepers' adlı grupların liderlerinin de cezaları hafifletildi.
Trump, yalnızca siyasi müttefikleri için değil, aynı zamanda daha önce karanlık web pazarının kurucusu olan Ross Ulbricht'i de affetti. Ulbricht, yasadışı uyuşturucu ticaretinden ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Bu durum, af yetkisinin nasıl tartışmalı bir şekilde kullanıldığını bir kez daha gözler önüne serdi.
ABD Anayasası'nın 2. maddesi, başkanlara federal suçlar için af verme yetkisi tanıyor. Bu hak ilk kez 1795 yılında George Washington tarafından kullanılmıştı. Washington, 'Viski İsyanı' olarak bilinen olayda iki kişiyi affetmişti.
Af yetkisi, başkanların suçlulara ikinci bir şans verme amaçlı bir uygulama olarak düşünülse de, Trump'ın af kararları birçok eleştiri aldı. Bazı yargıçlar, bu affetme işlemlerinin 'revizyonist bir efsane' üzerine kurulu olduğunu savundular.
Geçmişte de başkanlar af yetkisini çeşitli nedenlerle kullanmışlardır. 1974'te Gerald Ford, Watergate skandalı sonrasında Richard Nixon'a tam af vermişti. Bu durum, Ford'un 1976 seçimlerinde kaybetmesine de yol açtı. 1977’de Jimmy Carter, Vietnam Savaşı'ndan kaçan askerler için toplu af ilan etmişti.
Bill Clinton, 2001 yılında son gününde işadamı Marc Rich için çok tartışmalı bir af çıkardı ve bu, hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Barack Obama gibi diğer başkanlar da, örneğin Chelsea Manning'i affederek benzer tartışmalara neden oldular.
Biden ise, faşizan suçlamalardan dolayı özellikle uyuşturucu suçlularına yönelik geniş çaplı af ve ceza indirimleri gerçekleştirdi. İnsan hakları açısından bakıldığında, af yetkisi hala pek çok tartışmayı beraberinde getirmektedir ve dünya genelinde kısıtlı bir şekilde uygulanırken, ABD'de neredeyse sınırsız bir özgürlük sunmaktadır.
Trump'ın bu af yetkisini kullanma şekli, siyasi bağlar ve kişisel çıkarlarla ilişkilendirilerek eleştirilmektedir. Geçmişteki başkanların af uygulamalarıyla karşılaştırıldığında, Trump’ın yaklaşımı daha fazla tartışma ve eleştiriye açık bir halde göze çarpmaktadır.