Avrupa Birliği'nin katı emisyon kurallarının entegre edilmesi, otomobil sektörüne olduğu gibi hafif ticari araç üreticilerini de derinden etkiliyor. Otomobillerde yaşanan zorlukların bir benzeri, hafif ticari araç alanında da görülüyor. Elektrikli hafif ticari araçlara olan ilginin düşük olması, bu durumun en önemli nedenlerinden biri.

Hedef olan emisyon miktarını ele aldığımızda, Avrupalı üreticiler, yeni hafif ticari araçlarını 2024 itibarıyla, kilometre başına 185 gramdan 154 grama düşürmek zorundalar. Ancak elektrikli hafif ticari araç satışlarının beklenen seviyeye ulaşamaması, bu hedefleri gerçekleştirmeyi zorlaştırıyor. Stellantis, Citroen ve Peugeot gibi markaları barındırırken, elektrikli araç satış payını %20’ye çıkarmayı hedeflediklerini belirtiyor. Renault ise bu hedefi %18 olarak açıklıyor. Fakat geriye sadece bir yıl kaldı ve üreticilerin bu hedeflere ulaşmak için ne tür stratejiler geliştireceği merak konusu.

2023 yılının ilk dokuz ayında elektrikli hafif ticarilerin AB içerisindeki satış oranı yalnızca %6 civarında. Bu nedenle üreticiler, yarattıkları elektrikli araçların pazar payını artırmak için çareler aramakta.

Geleceğe dair belirsizlikler, özellikle Renault, Ford ve Ford gibi büyük üreticilerin elektrikli versiyonlarını pazara sunmalarıyla daha da belirginleşti. Ancak tüketicilerin bu araçları satın alma konusundaki isteksizlikleri, üreticileri endişelendiriyor.

Renault’un hafif ticari araçlardan sorumlu yöneticisi Heinz-Juergen Low, Paris Motor Show'da yaptığı açıklamalarda üreticilerin 2025'teki emisyon denetimlerine nasıl uyum sağlayacağı hakkında 'hiçbir fikri olmadığını' söyledi. Low, dizel ve elektrikli araç fiyatlarının karşılaştırıldığına ve kullanıcıların büyük fiyat farkları gördüklerinde tercihlerini değiştirmedikleri gerçeğine dikkat çekti. Avrupa’da birçok şehirde içten yanmalı motorlu araçlara yasaklar getirilmesine rağmen henüz kapsamlı bir uygulama olmadığı da belirtiliyor.

Dizel araç satışları, elektrikli araçlara göre daha yüksek fiyatlar ve şarj konusundaki endişeler dolayısıyla bu yılın başında %16 artış gösterirken, elektrikli hafif ticari araç virajında %3.7 düşüş yaşadı. Ayrıca, Çinli markaların elektrikli ticari araçlarının henüz ek vergi uygulanmadan pazara girmesi, AB içindeki üreticilerin rekabet avantajını etkileyecek bir başka durum olarak öne çıkıyor.

Yerli üreticilerimizin ayakta kalmak için yeni stratejiler geliştirmesi gerektiği açık. Bu bağlamda Hyundai, hidrojenli yakıt hücresi teknolojisine yatırımlar yaparak 'INITIUM' adını verdiği yeni konsept aracını tanıttı. 2025’in ilk yarısında satışa sunulacak olan bu araç, elektrikli hafif ticari araçların geleceğine dair umut verici bir adım olarak değerlendirilmekte.

Sonuç olarak, elektrikli hafif ticari araçların mevcut durumu ve gelecekteki gelişmeler, otomobil endüstrisinin zorluklar içerisinde olduğunu ve bu zorlukların aşılması için yenilikçi çözümler gerektirdiğini gösteriyor. Tüketici alışkanlıkları ve piyasa dinamikleri değişmedikçe, bu alandaki rekabetin daha da kızışması bekleniyor.