Milli Fırkateynler Deniz Kuvvetleri'ni Güçlendiriyor

Türk savunma sanayisinde elde edilen başarılarla geliştirilen yeni nesil milli fırkateynler, Deniz Kuvvetleri'nin en modern ve etkili unsuru olma yolunda ilerliyor. Bu fırkateynler hem savunma hem de taarruz yetenekleri ile donatılmış, hava, deniz altı, su üstü ve elektronik harp gibi alanlarda kritik görevler üstleniyor.

Deniz Kuvvetleri'nde Dönüşüm Zamanı

Son yıllarda Türk fırkateynleri önemli bir evrim geçiriyor. Türkiye'nin ilk yerli fırkateyni TCG İstanbul, Barbaros sınıfı TCG Oruçreis ile birlikte, TEKNOFEST Mavi Vatan etkinliğinde yapılan tanıtımlarla bu gelişimin simgesi hâline geldi.

TCG Oruçreis: Modern Fırkateynin Zirvesi!

1997 yılında Alman dizaynı olarak hizmet vermeye başlayan TCG Oruçreis, yerli sistemlerle modernize edilip Türk Deniz Kuvvetleri'nin kalbini oluşturuyor. Atış kontrol radarları, veri dağıtım sistemleri ve savaş yönetim sistemi gibi kritik sistemleri yenilenen fırkateyn, mavi vatanı korumak için hazır.

Milli Gemilere Geçişin Öncüsü

TCG Oruçreis ve diğer Barbaros sınıfı fırkateynler, Türkiye'nin NATO standartlarında güçlü bir filo kurmasının önünü açtı. Bu projeler, Türkiye’nin yerli üretim kabiliyetlerini de artırarak yeni nesil fırkateyn projelerinin temellerini attı.

TCG İstanbul: Yerli Üretimde Yeni Bir Dönem

TCG İstanbul, Türk savunma sanayisinin mühendislik kabiliyetleri ile yaratılan bir başyapıt. 2024 yılında teslim edilmesi planlanan bu fırkateyn, dünya genelindeki en gelişmiş fırkateynler arasında yer alacak. Yüzde 80 yerlilik oranı ile dikkat çeken TCG İstanbul, hava savunma sistemleriyle de donatılmış durumda.

İleri Savunma Sistemleriyle Donatılıyor

TCG İstanbul, Roketsan tarafından geliştirilen ATMACA Gemisavar Füzesi ve ASELSAN’ın katkılarıyla oluşturulan GÖKDENİZ Hava Savunma Sistemi gibi ileri teknolojilere sahip. Böylece denizden havaya, havadan denize etkin savunma yeteneklerine ulaşıyor.

Geleceğin Fırkateynleri Yolda!

Milli fırkateyn projeleri kapsamında toplamda 8 adet İ sınıfı fırkateynin inşası planlanıyor. Bu projede 150'den fazla alt yüklenici firma ile işbirliği yapılarak, Türkiye’nin savunma sanayisindeki yerli üretim kapasitesinin artırılması hedefleniyor.

Türk donanmasının bu güçlü dönüşümü, hem ulusal güvenliği artırmakta hem de Türk savunma sanayisinin dünya çapında kendine yer bulmasında kritik bir rol oynamakta.