Soğuk Savaş döneminin en çarpıcı anlarından birine 1969 yılında tanıklık ettik. İki genç mühendis, Charley Kline ve Bill Duvall, o dönemin en heyecan verici teknolojik deneylerinden birinde yer alıyordu. 21 yaşındaki Kline, California Üniversitesi’nde yüksek lisans yaparken, 29 yaşındaki Duvall ise Stanford Araştırma Enstitüsü’nde sistem programcısı olarak çalışıyordu.

İki genç mühendis, ABD Savunma Bakanlığı tarafından finanse edilen ARPANET (Gelişmiş Araştırma Projeleri Ajansı Ağı) üzerinde çalışıyordu. Bu projenin amacı, telefon hatları üzerinden bağımsız bir veri paylaşım ağı kurmaktı. Proje, "paket anahtarlama" adı verilen bir veri iletim yöntemi kullanıyordu.

İnsan hayatını köklü bir şekilde değiştirecek teknolojinin ilk testinin yapıldığı sırada sistemin çalışabilmesi için giriş yapmak şarttı. Kline, UCLA Üniversitesi’nin Boelter Hall’ında klavyesinin başında, Duvall’a bağlanmak için beklerken telefonda konuşuyorlardı. Kline, "L-O-G-I-N" (giriş) yazamadan Duvall’in sesi geldi ve sistemin çökmüş olduğunu aktardı. Bu kriz anında gönderilen ilk mesaj "L-O" harfleri oldu.

Bu olay, ARPANET’in ilk çöküşüydü ve sonrasında yeni bir sistem yeniden kurularak başarı elde edildi. Ancak o anın tarihsel öneminin farkında değildiler. Kline, "O sırada yaptığımız şeyin büyüklüğünü idrak edebilmiş değildim. Sadece sistemi çalıştırmaya çalışıyorduk" dedi.

55 yıl sonra internet, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. BBC, bu tarihi olayın yıl dönümünde Kline ve Duvall ile geçmişi ve sonraki gelişmeleri konuştu.

Kline, o dönemin bilgisayarlarının oldukça büyük olduğunu, buzdolabı boyutlarında makineler olduklarını ifade etti. Kullanılan makineler, o dönem için oldukça sessizdi ama çok sayıda teknik sorunun çözülmesi gerekiyordu.

Duvall, sistemin ilk testinin yaşandığı zamanları anlatırken sinirli bir şekilde "Bir bardak suyu bir yangın hortumuyla doldurmaya çalışıyordum gibi bir durumdaydık" dedi. Bu durum, iletişim hızlarının ilk hesaplarında beklenmedik bir yük oluşturmuştu.

İlk mesajın gönderilmesi sırasında konuşulanların heyecanı hala akıllarında. Ancak o anda bunun tarihi bir an olduğunun farkında değildiler. Duvall, bu olayın sadece ARPANET'in testi değil, aynı zamanda bağımsız veri paylaşımının başlangıcı olduğunu düşündüğünü ifade etti.

Zamanla ARPANET, günümüzdeki internetin temelini attı. Bugünkü internetin, daha önce öngörülemeyen bir şekilde sosyal medya ve bilgi paylaşımının merkezi haline geldiği gerçeği, Kline ve Duvall’ın düşüncelerini derinden etkiledi. Kline, "Bugüne dönüp baktığımızda, internetin gelmesiyle birlikte bilgiye erişim biçimimizin nasıl dönüştüğünü görüyoruz. Ancak bu durum, beraberinde yeni tehditleri de getirdi" diyor.

Her iki mühendis, internetin önemi karşısında bir noktada kaygılı olduklarını ve teknolojinin geleceği hakkında net öngörülerde bulunmanın zor olduğunu vurguladı. Kline, "İnterneti günlük hayatımızda kullanıyoruz ve bu yüzden kontrol edilmesi gerektiğini düşünüyorum" diyerek dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi. Duvall, internet üzerindeki tekelleşmenin tehlikelerine dikkat çekerek, politika ve sosyal etkilerin yönetilmesinin kritik olduğunu belirtti.

Bu önemli olay, yalnızca teknolojik bir başarının ötesinde, insanlığın iletişim biçimlerinde büyük bir değişimin başlangıcıydı ve hala bu değişikliklerin etkilerini yaşıyoruz.