Narin cinayetinin gölgesinde yaşanan önemli bir gelişme, İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'ın Irak'taki ziyaret ile gün yüzüne çıktı. Pezeşkiyan, Süleymaniye'de Bafıl Talabani ile görüştü. Peki, Bafıl Talabani kimdir? Terör örgütü YPG'nin destekçisi, Türkiye’nin uyguladığı yaptırımların hedefi olan bir isimdir.

Talabani'nin liderliğindeki KYB, Süleymaniye’de ABD'nin istihbarat faaliyetlerinin yoğunlaştığı bir alan haline gelmiş durumda. Bu durum, İran’ın ve ABD ile olan karmaşık ilişkilerini gözler önüne seriyor. İran, bir yandan ABD ile düşman olduğunu iddia ederken, diğer yandan Amerika'nın terör yamasına bu denli yaklaşması dikkat çekici.

Son günlerdeki gizli turda YPG’nin komutanı Mazlum Abdi ile yapılan görüşmeler, Türkiye-Irak ilişkilerini sabote etme amacı taşıyor olabilir. İran, Bağdat'taki etkili adamlarını kullanarak Türkiye’nin terörle mücadelesine karşı propaganda yapıyor ve PKK'ya destek olmaya devam ediyor.

Bafıl Talabani'nin öncülüğündeki KYB ve İran arasındaki bu ilişki, bölgede barış ve güvenlik için tehlikeli bir zemin hazırlıyor. İki ülkenin, Türkiye'ye karşı ortak bir cephe oluşturma çabaları, bölgenin jeopolitik dengesini bozma riski taşır. Ayrıca, Pezeşkiyan’ın bu ziyareti, Washington'daki askeri ve siyasi bağlantılarını pekiştirmek için bir strateji olarak da değerlendirilebilir.

Tahran’ın mavi boncuklar dağıtarak Türkiye ile dostluk ilişkisi kurmayı arzulaması, oldukça tartışmalı. Çünkü bu tür hedeflerin gerçekçi olmadığı ve sadece yüzeysel bir ilişki kurma çabası olduğu görülüyor. Eğer İran, gerçekten komşu ülkelerle ilişkilerini güçlendirmek istiyorsa, bu gibi terör örgütleriyle iş birliği yapmaktan vazgeçmeli.

Sonuç olarak, Türkiye-İran ilişkileri, sadece diplomatik söylemlerle değil, karşılıklı güvene dayalı bir temele oturtulması gereken karmaşık bir yapı. Tahran’ın komşu ülkelerle iş birliği içinde emperyalist güçlere karşı verilmesi gereken mücadelede, gerçek bir dayanışma ile ortaya çıkması şart. Aksi takdirde, bölgedeki huzursuzluk artarak devam edecektir.