Suriye olayının iktidara sağladığı moral üstünlük, oldukça dikkat çekici bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Mevcut durumu daha iyi anlayabilmek için, iktidarın bu olaydan nasıl avantaj sağladığını birkaç temel unsur etrafında incelemek gerek.

İlk Neden

Türkiye’nin Suriye’deki etkisi, dünya genelinde kabul görmekte. Bu durum, hükümete büyük prestij kazandırıyor.

İkinci Neden

Türkiye'nin Suriye sınırındaki güvenlik kaygılarını gidermeye yönelik hamlelerinin halk tarafından heyecanla karşılanması.

Üçüncü Neden

Muhalefetin Suriye konusunda belirgin bir strateji geliştirememesi. Bu durum, iktidara büyük bir avantaj sağlıyor.

Muhalefetin Suriye politikasındaki tutumunu değerlendirdiğimizde, aslında bir yönelik bir yaklaşım gösteremediklerini görüyoruz. Muhalefet, Suriye konusundaki gelişmelere hep uzaktan bakmış ve agresif bir tutum sergilemiş durumda. Tüm dünya Ahmet Şahra’yla görüşmek için sıraya girerken, bizim muhalefetimiz hâlâ onun bir terör örgütü olduğunu söylemekle yetiniyor.

Ciddiye alınacak, kayda değer bir itiraz geliştiremeyen muhalefet, eleştirileriyle derinlikten yoksun bir tablo çiziyor. Eleştirilerin arkasında sağlam bir argüman barındırmadıkları gibi, karşıt görüşlerine dair bir gerekçe de sunamıyorlar.

Eğer muhalefet etkili ve ikna edici bir karşı çıkış geliştirirse, iktidarın işlerinin bu kadar kolay olmadığını göreceğiz. Ancak bunu başaramadıkları için “Türkiye çok başarılı ama muhalefet sürekli mızıkçılık yapıyor” algısı halkın gözünde güçleniyor.

Halkın gözünde iktidarın Suriye politikasının daha da muteber hale gelmesinin başka bir nedeni de muhalefetin gösterdiği bu etki alanı kaybıdır. Dolayısıyla, muhalefetin daha kararlı bir yaklaşım sergileyerek iktidara olan bu avantajı ortadan kaldırabilmesi gerek.

Suriye’deki Gelişmeler

Suriye’nin içindeki gelişmelere gelince; geçtiğimiz günlerde Suriye’nin Hama kentinde kurulan bir Noel ağacının, aşırı bir muhalif grup tarafından yakılması sonrası HÜKÜMET’in olaya müdahil olduğu ve durumu normale döndürmek için çaba gösterdiği bildirildi. Bunu öğrenenler arasında duyulan öfkenin ve kaygının etkisi oldukça yoğun oldu.

Öte yandan, Suriye’de yeni hükümetin Katolik Noeli’ni resmi tatil ilan etmesi, önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu tür adımlar, toplum içinde farklı etnik ve dini gruplar arasındaki birlikteliği pekiştirebilir. 25 ve 26 Aralık'ta kamu kurumlarının kapalı olacağı da belirtiliyor.

Sonuç

Sonuç olarak, Suriye’deki gelişmelerin Türkiye iç politikasındaki yansımaları oldukça dikkat çekici. Ekonomik sorunların muhalefete nasıl kullanılabileceği konusunda eski popüler tezi referans alasak da, muhalefetin bu süreçten ne kadar yararlanabileceği şüpheli. Mevcut hükümet kadrosu, iktidara geldiğinde ekonomiyi düzelteceğine dair inandırıcı bir umut sağlayamazsa, ekonomik sorunlar iktidarı yıkmakta etkili olamayacaktır.