Bilim

Sosyal Medya Beynin Kimyasını Bozuyor mu? İşte Uzman Görüşleri ve Bilimsel Araştırmalar

2024-12-28

Yazar: Yusuf

Sosyal medya, son yıllarda tüm dünyada büyük bir etki alanına sahip oldu ve özellikle gençlerin günlük yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Facebook, Instagram, TikTok, Snapchat gibi platformlar, gençlerin büyük bir çoğunluğu tarafından gün boyu aktif olarak kullanılıyor. Ancak son yapılan bilimsel araştırmalar, gençlerin bu dijital dünyada geçirdiği zamanın, beynin kimyasal yapısını derinden etkileyebileceğini ortaya koyuyor.

Dopamin, beynin ödül ve haz ile ilişkili önemli bir nörotransmitteridir. Sosyal medya platformları, kullanıcılara kısa süreli hazlar yaşatan ödüller sunarak bu kimyasalı etkiler. Beynin ödül merkezi olarak bilinen "nucleus accumbens", sosyal medya platformlarında alınan beğeniler, yorumlar ve paylaşımlar gibi anlık geribildirimlerle aktive olur. Bu geribildirimler, dopamin salınımını artırarak kişiye haz duygusu verir. Ancak bu durum, uzun vadede bağımlılığa yol açabilir.

Uzman Psikiyatrist Prof. Dr. Naomi Fineberg, sosyal medya kullanımının beynin dopamin sistemini nasıl manipüle ettiğini açıklıyor: "Sosyal medya, beynin ödül sistemini sürekli olarak tetikler. Kullanıcılar, her 'beğeni' ya da 'paylaşım' aldığında, beyinde dopamin salınımı artar. Bu da kişiyi daha fazla sosyal medya kullanmaya teşvik eder."

Ergenlik dönemi, beynin gelişiminde kritik bir evredir. Bu dönemde, beynin karar verme, risk alma ve ödülleri algılama merkezleri hala gelişim aşamasındadır. Dolayısıyla, sosyal medya ve dijital platformlar gençlerin beyin yapısını daha hassas bir şekilde etkiler. Uzmanlar, ergenlerin daha fazla ödül arayışında olabileceğini ve bu nedenle dijital bağımlılığa daha yatkın olduklarını ifade ediyor.

Dr. Jean Twenge, sosyal medya kullanımının beyin gelişimini doğrudan etkilediğini şöyle belirtmektedir: "Gençler, her yeni bildirimle ödüllendirilmiş gibi hissederler, bu da daha fazla sosyal medya kullanma isteğini doğurur." Bu süreç, gençlerde dijital bağımlılığın gelişimine zemin hazırlamaktadır.

Sosyal medya bağımlılığından korunma yöntemleri arasında, sosyal medya kullanımını sınırlamak ve dijital detoks yapmak bulunmaktadır. Uzmanlar, ailelerin ve eğitimcilerin gençlerle bu konuda açık bir iletişim kurmasının da önemli olduğunu belirtmektedir.

Prof. Dr. Sherry Turkle, gençlerin sosyal medya kullanımlarını sınırlamak için bilinçli aile içi iletişimi ve eğitimin çok önemli olduğunu vurguluyor. Ayrıca, dijital detoks yapmanın gençlerin beynini yeniden dengelemelerine yardımcı olabileceğinin altını çiziyor.

Sonuç olarak, sosyal medya yalnızca bir araçtır; bu aracı bilinçli kullanmak, dijital bağımlılıkla mücadelede en etkili yoldur. Gençlerin sosyal medya bağımlılığı, sadece bireyler için değil, tüm toplum için ciddi bir sorun haline gelmiştir. Bu nedenle, sosyal medya kullanımına yönelik bilinçli farkındalık yaratmak, bağımlılıkla mücadelede önemli bir adım olacaktır.