Lübnan medyası, ateşkes için arabuluculuk yapan ABD'nin anlaşma taslağını Beyrut yönetimine teslim ettiğini bildirdi. Bu gizli anlaşma, bölgedeki gerginliğin sona ermesini amaçlıyor ve yeni müzakerelerin kapısını aralıyor.

Haberlere göre, ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Lisa Johnson, meclis başkanı Nebih Berri'ye ilgili taslağı iletti. Berri, aynı zamanda Hizbullah'ın siyasi kanadında önemli bir pozisyona sahip.

İsrail basını ise, üzerinde son müzakerelerin yapıldığı anlaşmanın, Hizbullah güçlerinin Litani Nehri'nin kuzeyine çekilmesini sağlayacağını aktardı. Bu durum, bölgedeki güvenlik dengelerini temelden sarsabilir.

Taslak, BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararına uygun olarak hazırlandı. BMGK'nın 1701 sayılı kararı, İsrail'in Mavi Hattı'nın gerisine çekilmesini ve bu sınırla Lübnan'daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını öngörüyor. Bu bölgeye sadece Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) ait silah ve askerlerin yerleştirilmesi öngörülüyor.

Hizbullah, neredeyse çeyrek asırdır Litani Nehri ile sınır arasındaki alanı kontrol ediyor. Ancak bu öneriye nasıl bir yanıt vereceği henüz bilinmiyor.

Amerikan Wall Street Journal gazetesi, bu anlaşma taslağının seçilmiş başkan Donald Trump tarafından onaylandığını duyurdu. Trump'ın, İsrail Stratejik İlişkiler Bakanı Ron Dermer ile Florida'da yaptığı görüşmede, ateşkes teklifine yeşil ışık yaktığı, 20 Ocak olan yemin tarihi öncesinde barış zemininin sağlanmasını istediği belirtildi.

Trump'ın kontenjanından ilk atamasının, İsrail Büyükelçiliği'ne yönelik olduğunu biliyor muydunuz? Başkan Trump, İsrail'i kayıtsız şartsız destekleyen politikalarıyla tanınmaktadır. Yeni büyükelçisi olarak seçimi evanjelist Mike Huckabee ile yaptı. Huckabee, geçmişte 'Gerçekte Filistinli diye bir şey yok' yaklaşımıyla dikkat çekmişti. Bu durum, bölgede yeni bir tartışmanın da fitilini ateşleyebilir.

Trump'ın açıklamalarının ardından Arkansas eyaletinin eski valisi Huckabee, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'nın 'ilhak' edilmesinin bir ihtimal olduğu yönünde konuştu. Bu da uluslararası kamuoyunda yankı bulacak yeni bir kriz doğurabilir.

Huckabee, 'işgal altındaki Batı Şeria' yerine 'vaat edilmiş topraklar' tanımını kullanarak, bölgedeki tarihi ve dini referanslara vurgu yaptı. 69 yaşındaki Huckabee, ilk kez böyle bir görevi üstlenmiş olacak ve İsrail'de çok tartışılan bir figür olarak ön planda kalacak.

Öte yandan, Lübnan'ı bombalamaya devam eden İsrail ordusu, bu sabah yeni bir tahliye uyarısı yayınladı. Bombardımanlar sonucu geçen 24 saat içinde birçok insan hayatını kaybetti. İsrail'in bölgedeki tansiyonu artıran saldırıları, uluslararası kamuoyunda kınanıyor. Özellikle Lübnan Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 3 bin 386 olarak belirlendi.

Doğu Akdeniz'deki gerginlik, Türkiye ve Yunanistan'ı da etkiledi. Yunanistan, bölgede güçlü bir askeri varlık oluşturmak için silahlanma hamlelerine hız kesmeden devam ediyor. Yunanistan ve İsrail arasındaki yeni işbirlikleri, sadece bölgesel güvenlikle sınırlı kalmayacak, uluslararası stratejileri de etkileyecek gibi görünüyor.

Bu gelişmeler ışığında, Orta Doğu'daki güç dengeleri değişerken, Trump'ın politikaları ve Huckabee'nin söylemleri, yalnızca Amerika'nın değil, tüm bölgenin kaderini etkileyecek.