Gazze'deki İnsanlık Krizi

Gazze'nin kuzey bölgesinde yaşanan insani kriz, uluslararası kamuoyunun gündeminde önemli bir yer edinmeye devam ederken, ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, durumu "vahim ve felaket" olarak nitelendirdi. Greenfield, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde yapılan oturumda, Gazze'deki kıtlık ve gıda güvencesizliği konularına dikkat çekti.

Greenfield, "Burada lafı dolandırmaya gerek yok. Gazze'nin kuzeyinde durum vahim ve felaket." diyerek acil bir müdahale çağrısında bulundu. Yaklaşık 2000 Filistinlinin hayatını kaybettiği bu süreçte, Gazze'deki her sivilin yiyecek, ilaç, temiz içme suyu ve barınma gibi temel ihtiyaçlardan yoksun olduğunu belirtti.

ABD'den İsrail'e Müdahale!

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in de desteklediği açıklamalarda Greenfield, Gazze'deki silahlı çatışmaların sona erdirilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, ABD'nin İsrail’e insani yardımların Gazze'ye ulaşması için müdahale ettiğini ve İsrail'in bu yönde önemli adımlar attığını söyledi. Ancak İsrail'in eylemlerinin uygulanması ve iyileştirmelerin zamanında sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi.

Greenfield, BM’nin Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNWRA) ile yaptığı iş birliğinin, Gazze'ye insani yardım ulaştırma konusundaki hayati önemine vurgu yaparak, “Ajans, Gazze'deki insani yardımın yaklaşık yüzde 80'ini kolaylaştırıyor." ifadesini kullandı.

İnsanlığa Düşen Görev: Acil Müdahale

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail Es-Sevabite, uluslararası topluma acilen müdahale çağrısında bulundu. "2000 Filistinlinin hayatını kaybettiği bu 'soykırım savaşı' durdurulmalıdır." diyen Sevabite, özellikle ABD, İngiltere ve bazı Avrupa ülkelerini "soykırıma ortak olmakla" suçladı.

Ayrıca, İsrail'in "güvenli" olarak tanımladığı bölgelerin bombalanmasının, kadınlar, çocuklar ve yaşlılar için ölümcül sonuçlar doğurduğunu belirtti. Refah Sınır Kapısı'nın kapanmasının insani krizini daha da derinleştirdiğini ve 600 bin ton yardımın Gazze'ye geçişine izin verilmediğini anlattı.

Uluslararası Tepkiler!

ABD Dışişleri Bakanlığı, Gazze'deki insani durumu iyileştirmek için İsrail hükümetine ek 30 günlük süre tanıdığını fakat bu sürenin dolmasının ardından herhangi bir yaptırım uygulanmasının söz konusu olmadığını açıkladı. Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin'in de bu konuda Israilli mevkidaşlarına mektup gönderdiği ortaya çıktı.

Bu arada, İran’ın nükleer tesislerine olası bir saldırı tehdidiyle ilgili açıklamalarda bulunan İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, "İsrail, yok edilme tehdidini bertaraf etmek için gereken güce sahip." dedi. Katz, Lübnan'a yönelik saldırıların devam edeceğini de belirterek, "Savaşın hedeflerine ulaşıldığında ateşkes yapılmayacak." ifadesini kullandı.

İsrail'in Gelecek Planları!

Tüm bunlar ışığında, İsrail'in 2025 yılına kadar bölgede yeni bir düzen sağlama amacı taşıdığı ve bu hedef doğrultusunda askeri stratejiler geliştirileceği iddia ediliyor. Gazze'deki durumu daha da karmaşık hale getiren bu söylemler, bölgede yeni bir sıcak gelişmeye yol açabilir.

Uluslararası toplumun hızlı bir şekilde harekete geçmesi ve bu tütünlerin son bulması için baskı yapması gerektiği açık bir gerçek. Gazze'deki insani krizin derinleşmemesi adına, yaşananların tüm dünyadaki etki ve yankıları en kısa sürede ortaya konulmalıdır.