2 yıl boyunca evli kalan Murat B., eşinin aşırı cimriliği nedeniyle hayatının kabusa döndüğünü açıkladı. Eşi Türkan B.'nin su ve elektrik kullanımını kısıtladığını, evdeki kombiyi hiç çalıştırmadığını ve sinemaya gittiklerinde evden yiyecek götürdüğünü belirtti. Ayrıca, restoranda garsona ödediği bahşişleri geri almakla kalmayıp, yataklarında ve kıyafetlerinde bulduğu muskalarla kendisine büyü yaptırdığını iddia ederek boşanma davası açtı.

Ankara 15'inci Aile Mahkemesi'nde görülen davada Türkan B., suçlamaları reddederek eşinin aşırı harcama yaptığını belirtti. Ancak mahkeme, sunulan banka hesap dökümleri ve tanık beyanları ile Türkan B.'nin aşırı cimri olduğunu ve büyü yaptırdığına kanaat getirdi. Sonuç olarak, Türkan B. ağır kusurlu bulunarak çiftin boşanmasına karar verildi.

Karar, Türkan B.'nin avukatı aracılığıyla temyiz edilse de, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, Türkan B.'nin tutumluluğunun aşırı seviyede olduğunu ve davayı kaybettiğini onayladı. Türkan B.'nin Yargıtay’a yaptığı başvuru da reddedildi ve mahkeme, yapılan yargılamaların şaşmaz olduğu sonucuna vardı.

Murat B., yaşadığı olayları anlatırken, eşinin davranışlarının psikolojik ve ekonomik şiddet olarak tanımlanabileceğine vurgu yaptı. Dava sürecinde yaşadığı zorlukları, psikolojisinin bozulduğunu ve eşi tarafından uygulanan baskının gittikçe arttığını belirtti. "Evlenmeden sonra cimrilik ortaya çıktı, bu benim için dayanılmaz bir hal aldı. Eşim, evde sıcak su ve ısıtma gibi temel ihtiyaçlarımdan mahrum bıraktı. Sinemaya gittiğimizde, cebinden yiyecek çıkarıyordu. Hatta masadan aldığı bahşişleri dahi toplamaya çalıştı," dedi.

Ayrıca Murat B., eşinin kendisini büyülemeye çalıştığını ve bunun evlilikle ilgili güven duygusunu sarsacak türden bir davranış olduğunu ifade etti. Mahkeme kararında, büyünün eşler arasındaki güveni zedeleyen bir etken olduğuna dikkat çekildi ve bu durumda Türkan B.’nin kusurlu olduğuna hükmedildi.