Şöhret Peşinde Koşmayan Cansel Elçin, Gerçek Hedefini Açıkladı
2024-11-03
Yazar: Ahmet
İzmir doğumlu olan Cansel Elçin, çocukluk ve gençliğini Fransa'da geçirdi. Burada tiyatro eğitimine başlayan Elçin, kariyerinde önemli bir dönüm noktasını Ferzan Özpetek ile tanıştığında yaşadı. Sonrasında Özpetek'in 'Harem Suare' filminde yer alarak Türkiye'ye dönüş yapan Elçin, yetenekleri sayesinde tanınan bir isim haline geldi. Geçtiğimiz ay kaybettiğimiz ödüllü yapımcı Tomris Giritlioğlu, Elçin'in Türkiye'ye dönüşünde büyük rol oynamıştı. Elçin, "Kırık Kanatlar" ile başladığı yolda, sadece işine odaklanarak gündemde kalmayı başardı.
Cansel Elçin, şu günlerde hayatında bazı heyecan verici gelişmeler yaşıyor. Eşi Zeynep Tuğçe Bayat ile dört yıllık evlilik dönemi sonrasında yakında baba olmanın mutluluğunu yaşıyor. Elçin, Stephen King'in ünlü eseri 'Misery' uyarlaması ile tiyatro sahnelerinde de yer almakta. "Misery" ile ilgili yoğun ve olumlu geri dönüşler aldıklarını belirten Elçin, tiyatronun en iyi reklamının ağzından ağza yayılan duyumlar olduğunu vurguladı.
Elçin, Stephen King'in gerilim türü eserini sahneye uyarlamanın zorlukları hakkında da konuştu. Genç kuşağın eser hakkında pek bir bilgi sahibi olmamasına rağmen, filmi izleyenlerin merakla oyunu görmeyi istemesi, sahnelemede başarının göstergesi olduğunu belirtti. Elçin, "Gerilim türüyle iç içe olmak beni daha fazla heyecanlandırıyor. 'Misery' oyuncusu olarak, konfor alanımın dışına çıkmak zorundayım. Gerçekten de şöhret yerine değerli bir insan olmak daha önemli olduğunu düşünüyorum," diye ekledi.
Baba olmanın hayatında bir dönüm noktası olacağını ifade eden Elçin, çocuklarına vereceği değerlerin önemine değinerek, onlara sevgi, paylaşım ve saygıyı öğretme hedefinde olduğunu belirtti. Oyunculuk kariyerinin yanı sıra, eşi Zeynep Tuğçe Bayat'ın hamileliği sürecinde ona destek olma çabalarını da vurguladı.
Elçin, çok film izlediğini ve tiyatro oyunlarının kendisini beslediğini aktararak, yeni projelerine de açık olduğunu belirtti. Fransa yıllarında edindiği deneyimlerin, çok dilli olmanın avantajlarını sağladığını söyleyen Elçin, yabancı dillerin duygu ve ifade biçimini anlamak açısından önemli olduğunu vurguladı.
Son olarak, 23 Eylül'de kaybettiğimiz Tomris Giritlioğlu'nun mesleki hayatındaki etkisine dikkat çeken Elçin, onun adının hep yaşatılması gerektiğini söyledi. Giritlioğlu'nun deyimiyle, Elçin henüz oyunculuk kariyerinin başındayken onu desteklemesi ve vizyonunu paylaşmasının kendisi için çok kıymetli olduğunu dile getirdi. "Onun gibi büyük bir isimle çalışmak benim için bir şanstı. Bize kattığı değerler hayatımda hep var olacak," dedi.
Cansel Elçin'in hayatı ve kariyeri, sadece performanslarıyla değil, değerleri ve insani yönüyle de takdir ediliyor. Cansel Elçin, şöhret peşinde koşmayan ama toplumsal değerleri ön planda tutan bir sanatçı olarak Türk tiyatrosuna katkı sağlamaya devam ediyor.