Sivilce, genellikle gençlik dönemine ait bir sorun olarak görülse de, son araştırmalar bu durumun yaşlanma sürecine olan etkilerini ve telomer uzunluğuyla olan ilişkisini gün yüzüne çıkarıyor.

SİVİLCE VE TELOMERLER: YAŞLANMANIN SIRRI

Bilim insanları, hayatları boyunca sivilce sorunu yaşayan bireylerin, yaşlanmanın etkilerini yavaşlatan genlere sahip olabileceğini düşünüyor. Burada kilit rolü oynayan ise daha uzun telomerler. Telomerler, kromozomların uçlarındaki yapılar olup, DNA’nın korunmasına yardımcı olur. Bu yapılar, ayakkabı bağcıklarının ucundaki plastik parçalar gibi, kromozomları dış etkenlerden koruyarak hasara uğramasını önler.

TELOMERLERİN ROLÜ VE YAŞLANMA SÜRECİ

Telomerler, kromozomların uçlarındaki kısa DNA dizilerinden oluşur ve bu diziler herhangi bir protein kodlamamaktadır. Ancak, bu durum telomerlerin önemsiz olduğu anlamına gelmez. Telomerler, kromozomların bir arada kalmasını ve hasar görmesini engeller. Her hücre bölündüğünde, telomerler kısalır. DNA replikasyonu tam olarak mükemmel olmadığından, her bölünmede telomerler biraz azalır. Telomeraz enzimi, telomerlerin uzunluğunu korumaya çalışsa da, bu enzim her hücrede aktif değildir. Telomerlerin kısalması, hücrenin ölümüne yol açar ve bu da yaşlanmanın temel sebeplerindendir.

SİVİLCE (AKNE) VE TELOMER UZUNLUĞU

Uzun zamandır yapılan araştırmalar, daha uzun telomerlerin daha uzun bir yaşam süresi ile ilişkilendirildiğini ortaya koymuştur. 2016 yılında King's College London’da gerçekleştirilen bir çalışma, sivilce ile telomer uzunluğu arasında dikkat çekici bir ilişki keşfetti.

Bu çalışmada, 1.205 kadın ikiz bireyin beyaz kan hücrelerindeki telomer uzunlukları incelendi. Katılımcıların yaklaşık dörtte biri, yaşamlarının bir döneminde sivilce problemi yaşamıştı. Sonuçlar, sivilce problemi yaşayan bireylerin telomer uzunluklarının, sivilce yaşamayan kontrol grubuna göre daha uzun olduğunu gösterdi.

GENETİK BAĞLANTILAR

Araştırmanın dikkat çeken bulgularından biri, telomer uzunluğu ile ilgili genlerden birinin sivilce ile de bağlantılı olmasıdır. Sivilce hastalarının cildinde, “hücre ölümünü” düzenleyen p53 gen yolunun daha az aktif olduğu gözlemlenmiştir. P53 yolunun azalmış aktivitesi, hücrelere ekstra büyüme ve hayatta kalma avantajı sağlar. Bu durumun yaşlanma ile de ilişkili olduğu bulunmuş ve sivilce ile yaşlanma arasındaki bağlantının incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

SONUÇ VE GELECEK ÇALIŞMALAR

Bu bulgular, cilt sağlığı ve yaşlanma süreci arasındaki karmaşık ilişkiyi daha iyi anlamamız için önemli bir kapı aralamaktadır. Gelecekteki araştırmalar, sivilcenin neden olduğu bu potansiyel olumlu etkilere yönelik belirgin stratejiler geliştirilmesine yardımcı olabilir. Yaşlanma karşıtı tedavi yöntemleri üzerinde durulması, hem bireylerin görünümünü hem de genel sağlıklarını iyileştirebilir.