Araştırmalar, yağlı karaciğer hastalığının ciddi bir formu olan ve metabolik disfonksiyonla ilişkili steatohepatit (MASH) geliştiren bireylerin, hepatoselüler karsinom (HCC) riskinin belirgin şekilde arttığını ortaya koydu. Ancak MASH'in kansere dönüşme mekanizması henüz tam olarak anlaşılamamış durumda.

HÜCRELERDEKİ "SAATLİ BOMBA"

Araştırma ekibi, fare modelleri ve insan doku örnekleri üzerinde gerçekleştirdikleri çalışmalarda yüksek yağ ve şeker içeren diyetlerin karaciğer hücrelerinde DNA hasarına neden olduğunu ve bu hücrelerin "senesans" adı verilen bir duruma geçtiğini tespit etti. Senesans durumundaki hücreler bölünemezken, metabolik olarak aktif kalmaya devam ediyor.

Prof. Dr. Karin, "Yüksek yağlı diyetlerin DNA onarımı için gerekli besin maddelerinde dengesizliğe yol açtığını düşünüyoruz. Bu dengesizlikleri gidermek için yeni ilaçlar veya besin destekleri geliştirebiliriz," dedi. Bu uyarı, yalnızca bireyler için değil, aynı zamanda sağlık otoriteleri ve gıda regulasyonları için de önemli bir mesaj içeriyor.

KANSER RİSKİNİ AZALTMA YOLLARI

Sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek, bu tür hastalıkları önlemenin en etkili yollarından biridir. Düzenli egzersiz, dengeli bir diyet ve yeterli su tüketimi, karaciğer sağlığını korumak için kritik öneme sahip. Ayrıca, aşırı alkol tüketiminden kaçınmak da son derece önemlidir.

Araştırmalar, sağlıklı beslenmenin yanı sıra, antioksidan içeren gıdaların da DNA onarımına destek olabileceğini göstermektedir. Yaban mersini, ceviz ve yeşil çay gibi gıdaları diyetinize eklemek, hücre sağlığını koruma konusunda faydalı olabilir.

Bu bulgular ışığında, toplumun bu konuda farkındalığını artırmak ve bilgilendirmek bir zorunluluk haline geliyor. Unutmayın; sağlıklı hücreler, sağlıklı bir yaşamın temelidir!