Rojava, Kürtler arasında milliyetçilik tohumlarının atıldığı bir yer haline geldi. Gazeteci ve yazar Etyen Mahçupyan, Rojava'nın Kürtler açısından bir kutsallık kazanarak, sosyal ve politik bilinçlenmeye yol açtığını savunuyor. Mahçupyan’ın açıklamalarına göre, Rojava sayesinde, milliyetçi duygular, hatta 'milliyetçi olmayan' Kürtlerin zihninde bile yer bulmaya başladı. Bu durum, oradaki 'biz' duygusunun güçlenmesiyle ilişkilendiriliyor.

Rojava Özerk Yönetimi'nin kurulması, Kürtler arasında bir yönetim duygusunu pekiştirerek, Kürt kimliğinin tanımlanmasına katkıda bulundu. Mahçupyan, bu bağlamda, Rojava’nın adeta Abdullah Öcalan gibi bir figür haline geldiğine dikkat çekiyor. Bu dönüşüm, hem Kürt halkının hem de bölgedeki sosyal dinamiklerin değişmesi açısından kritik bir öneme sahip.

Mahçupyan, “Rojava'daki gelişmeler, Kürt meselesinin demokratik çözümünü isteyen birçok insan için bir umut kaynağı olmaktan çok, naif bir romantizme dönüşüyor,” diyor. Kürtler ile diğer taraflar arasındaki olası bir anlaşmanın gerçekteki ihtimalinin çok düşük olduğunu vurguluyor. Bu durum, Suriye’nin gidişatında Kürtler açısından olumsuz bir tablo çiziyor.

Türkiye’nin tutumu ve Suriye’deki gelişmeler, Kürtlerin bu süreçte nasıl bir yol alacağı konusunda belirsizlik yaratıyor. Mahçupyan, Türkiye’nin Kürtlere yaklaşımının 'dışlayıcı' bir dille tanımlandığını ifade ediyor. Türkiye yönetimi, Kürtlerin temsil eden silahlı yapıların bulunmasına karşı çıktığını ve bunun da Türkiye'deki Kürt sorununun çözümüne katkıda bulunmadığını belirtmektedir.

“Rojava’nın kazandığı kazançların kaybolabileceği bir noktaya gelebiliriz,” diyen Mahçupyan, bu psikolojik durumun güçlü bir ele alınması gerektiğini vurguluyor. Türkiye için de Kürt sorunu, hala önemli bir gündem maddesi olmaya devam ediyor. Türkiye, ‘Kürtleri dışlayarak ilerleyemeyeceğimizi anladık’ derken, ulusal bir barış sağlamak için bir diyalog kurulmasını savunmaktadır.

Öte yandan, Rojava’nın stratejik konumunun, Türkiye için bir tehdit oluşturduğu düşüncesi devam ediyor. Türkiye, Kürtlerin talepleri doğrultusunda adım atmazsa, Rojava’nın etkisinin Kürtler üzerindeki siyasi taleplerle sınırlı kalacağını savunmakta. Rojava’daki gelişmelerin, Türkiye’deki Kürt topluluğu için yaratacağı fırsatların, Suriye’nin karmaşık yapısı içerisinde daha da derinleşmesi bekleniyor.

Rojava'daki gelişmeler, incelenmesi gereken oldukça önemli bir konu olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin iç politikası ile Suriye’deki durum arasındaki bu etkileşim, hem Kürtler hem de bölge için belirleyici sonuçlar doğurabilecektir. Bu nedenle, uluslararası kamuoyunun da dikkatini bu konuya yöneltmesi gerekmektedir.