Yeni Uydu Teknolojisiyle Şok Edici Veriler!

Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Utku Perktaş, Türkiye’nin orman kaybını ortaya koyan çarpıcı verileri paylaştı. Google’ın Earth Engine platformu aracılığıyla elde edilen AlphaEarth verileri, ülkemizin ormanlarının ciddi tehdit altında olduğunu gösteriyor.

Uydu Verileri ile Gerçekler Ortada!

Prof. Perktaş'ın açıklamalarına göre, bu sistem dünya yüzeyini 10 metreye 10 metre kareler halinde inceliyor. Her karenin yıllık durumu bir tür özet şeklinde analiz ediliyor. Bu analiz, yalnızca görselleştirmenin ötesinde, derinlemesine bir bellek işlevi görüyor. Haritalar, direkt olarak 'ağaç' ya da 'tarla' ifadesini kullanmıyor; bu nedenle, ekranda görülen sıcak ve soğuk renkler, yıllar arasındaki değişimi sûretin bir hikayesini anlatıyor.

Türkiye’nin Orman Kaybı İçin Korkutucu Simülasyon!

AlphaEarth verisinden elde edilen kıyaslamalarda, 2017-2024 yılları arasında Türkiye genelindeki orman kaybı noktaları belirginleşiyor. Haritalardaki kızarıklık, önceki yıllara göre artan kayıpları işaret ediyor.

Alarm Verici Gelişmeler!

Perktaş, Türkiye orman haritasına bakıldığında, ülke genelinde açık tonların hâkim olduğunu ve bunun tehlikeli bir durum olduğunun altını çiziyor. Özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarındaki 2021 yangınlarının bıraktığı izler, Karadeniz‘in bazı bölgelerindeki orman kaybı, tüm bu sorunlar alarm zillerinin çalmaya başladığını gösteriyor.

Geleceğin Tehdidi: Orman Kaybı!

Sıcak renk tonları tek başına 'orman kaybı' anlamına gelmiyor; tarımsal yapının değişimi, su seviyelerindeki dalgalanmalar ve yeni yapılanmalar da aynı sinyalleri veriyor. Bu nedenle haritanın, orman kaybı katmanıyla birlikte okunması büyük önem taşıyor. Kırmızı renkli piksel, o yıl gerçekten bir kaybın yaşandığını gösteriyor. Her iki harita üst üste geldiğinde ise durum netleşiyor.

Sonuçlar ve Öneriler!

Daha fazla kayıptan kaçınmak için acil önlemleri alma zamanı. Yerinde doğrulama ve hızlı müdahale gerektiren bölgeler belirlenmeli. Bu haritalar, ülkemizin yeşil örtüsünün sürdürülmesi açısından son derece değerli bir erken uyarı mekanizması olarak karşımıza çıkıyor.