Sağlık

Prof. Dr. Şahiner Safra Kesesi Taşı Hakkında Uyarıyor: Vakalar Artıyor!

2024-12-25

Yazar: Mustafa

Son yıllarda obezite ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarının artması, safra kesesi taşı hastalığında önemli bir artışa sebep oldu. Medical Point Gaziantep Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şahiner, bu hastalığın oluşumunun hızlı kilo alıp verme, dengesiz beslenme, şeker hastalığı ve gebelik gibi faktörlerle doğrudan ilişkili olduğunu belirtiyor.

Prof. Dr. Şahiner, safra kesesi taşlarının, safra sıvısındaki asitler, kolesterol ve mineral dengesizliğinden kaynaklandığını vurguluyor. Dengesizliğin, safra sıvısının kıvamını bozarak ilk aşamada safra çamuruna, ardından da safra taşı oluşumuna yol açtığını ifade ediyor. Ayrıca, mide cerrahisi ve obezite ameliyatları gibi işlemlerin de safra kesesinin normal işleyişini bozarak bu taşların oluşumunu tetikleyebileceğine dikkat çekiyor.

Safra Kesesi Taşı Belirtileri Nelerdir?

Safra kesesi taşı hastalığı, çoğunlukla mide ağrısı, hazımsızlık, yemek sonrası şişkinlik ve karın sağ üst kısmında ağrı ile kendini gösteriyor. Hastalığın ilerleyen evrelerinde ise ateş, bulantı, kusma ve sarılık gibi daha ciddi semptomlar görülebiliyor. Bu belirtilerin başka mide ve bağırsak hastalıkları ile karışabileceğini söyleyen Prof. Dr. Şahiner, uzman bir hekim tarafından kesin tanı konulmasının büyük önem taşıdığını vurguluyor.

Teşhis Süreci

Prof. Dr. Şahiner, safra kesesi taşı teşhisinin konulabilmesi için öncelikle hastanın detaylı bir fiziksel muayeneden geçmesi gerektiğini belirtiyor. Ardından, karın ultrasonografisi ile değerlendirme yapılması gerektiğini ekliyor. Kan biyokimyası ve tam kan sayımı testleri de iltihabi durumlar ve safra yollarındaki tıkanıklıkları tespit etmek için kullanılan diğer yöntemler arasında yer alıyor. Gerekli durumlarda manyetik rezonans (MR) gibi ileri görüntüleme yöntemlerine de başvurulabileceğini ifade ediyor.

Tedavi Yöntemleri

Safra kesesi taşı tedavisinde en yaygın yöntem, kolesistektomi adı verilen cerrahi müdahaledir. Laparoskopik yöntem, yani minimal invaziv bir teknikle yapılan ameliyatlar, hastalara daha az ağrı, düşük enfeksiyon riski ve hızlı iyileşme süreci sunmaktadır. Bu yöntemle yapılan safra kesesi taşı ameliyatlarından sonra hastalar genellikle bir gün hastanede gözetim altında tutulduktan sonra taburcu edilmektedir.

Prof. Dr. Şahiner, beslenme alışkanlıklarının yanı sıra hızlı kilo alıp verme, cerrahi işlemler ve genel dengesizliklerin safra kesesi taşı hastalığı riskini artırdığını vurguluyor. Safra kesesi taşı belirtileri ciddiye alınmalı ve erken teşhis için mutlaka uzman bir doktora başvurulmalıdır.

Unutmayın, sağlığınızı ihmal etmeyin! Herkes potansiyel bir hastalık riski taşıyor, bu nedenle sağlıklı beslenmeye ve düzenli kontroller yapmaya özen gösterin!