PKK'nın Geleceği ve İç Çatışma Senaryoları
2025-01-19
Yazar: Mehmet
Kolombiya Devrimci Güçleri, 52 yıl süren silahlı mücadelesine 2017'de son vererek sivil siyasete katılma kararı aldı. Bu dönüşüm, ülke tarihindeki en kanlı çatışmalardan biri olan Kolombiya iç savaşının ardından geldi. 260 bin kişinin hayatını kaybettiği, 6 milyon kişinin evlerinden olduğu dehşet verici bir süreç sonrasında, Barış Anlaşması, birçok kişi tarafından sevinçle karşılanmasına rağmen, hayal kırıklıklarıyla da sonuçlandı.
Bu anlaşmanın ardından Kolombiya'da hala silahlı olan tek grup, 1964’te kurulan Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) kalmıştı. Kolombiya hükümeti ve ELN arasındaki müzakerelerin 2023 yılı itibariyle sonuç vermemesi, bölgedeki güvenlik durumunun yeniden karmaşık hale gelmesine yol açtı. Özellikle uyuşturucu kaçakçılığı ve yasadışı madencilik gibi yasadışı kaynaklarla beslenen gruplar, barış sürecinin sekteye uğramasından memnun kalmadı.
Eylül 2024'te meydana gelen bir saldırıda 3 askerin ölmesi, Kolombiya hükümetinin barış görüşmelerini askıya almasına neden oldu. Venezuela'nın arabuluculuğunda yeniden başlayan görüşmelerin de olumsuz sonuçlar vermesi, durumun ciddiyetini artırdı. Şu an Kolombiya'da, eski Kolombiya Devrimci Güçleri'ne bağlı 33. Cephe ile Ulusal Kurtuluş Ordusu arasında çatışmalar devam ediyor ve bu çatışmalarda sivil kayıplar artış gösteriyor.
Bu denklemin bir diğer parçası da Kandil'deki PKK ve onun bağlantılı gruplar. Terör örgütü PKK, Suriye'deki uzantıları vasıtasıyla da kendisini yeniden yapılandırmaya çalışıyor. Özellikle, Suriye'deki PKK militanları ile ilgili son açıklamalar, Kandil’in kontrolünü ve gücünü sorgulatan bir boyuta sahip. PKK'nın lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı, örgüt içinde farklı tepkilere yol açabilir. Hatta, bu duruma karşı bazı grupların, Öcalan’a karşı provokasyonlar düzenlemesi ihtimali var.
Uluslararası alanda PKK'nın faaliyetleri de dikkat çekiyor. ABD'nin belirlediği hedefler doğrultusunda, Kandil'deki yöneticilere büyük ödüller konulmuş durumda. Bu durum, Türkiye'nin terörle mücadelesine katkı sağlarken, aynı zamanda PKK'nın uluslararası boyutta da nasıl bir varlık sürdürebildiğini gözler önüne seriyor. Her iki grup arasındaki potansiyel çatışmalar ve yeniden cephanelik kazanma çabaları, hem Türkiye'yi hem de bölgeyi önemli ölçüde etkileyecek gelişmelere yol açabilir.
Sonuç olarak, terör unsurlarının, hem iç çatışma dinamiklerini hem de uluslararası ilişkileri nasıl şekillendirdiği, uzun dönemde çözüme ulaşmayı zorlaştırıyor. Kolombiya'dan alınan dersler, Türkiye’de benzer bir tür çatışma senaryosunun nasıl gelişebileceği ile ilgili önemli bilgiler sunmaktadır. Halk, bu süreçte barışın ve güvenliğin sağlanması için atılacak adımları yakından gözlemlemeli ve devletin terörle mücadelesine destek olmalıdır.