Osmanlı'da Cinayet Ceza Sistemi: Kısas ve Diyet Uygulamaları
2024-09-22
Yazar: Ayşe
Osmanlı döneminde cinayet davalarında iki temel ceza yöntemi uygulanmaktaydı: Kısas ve diyet. Suçlu, kısas gereği aynı şekilde öldürülür ya da mağdurun ailesinin isteğine bağlı olarak katilin tazminat ödemesi sağlanırdı.
Osmanlı Şer’iyye sicillerinde yer alan mahkeme kayıtları, cinayet ve diğer suçların nasıl cezalandırıldığına dair ayrıntılı bilgileri barındırmaktaydı. Bu davalar yalnızca Müslümanlar arasında değil, Müslüman-gayrimüslim ya da iki gayrimüslim arasında da görülebiliyordu.
Örneğin, 18. yüzyılda Eyüp Mahkemesi'nde kaydedilen bir davada, Arnavutluk'tan gelen Preko isimli bir şahıs, Dimitri tarafından tüfekle öldürülmüştü. Kısasa gidileceği düşünüldüğünde, maktulün eşi ve çocuklarının geçiminin sağlanması amacıyla ceza diyet olarak değiştirilmişti.
Ümit Güler'in 'Osmanlı Toplumunda Cinayet' isimli çalışmasına göre, 18. ve 19. yüzyıllar arasında Diyarbakır bölgesinde 13 cinayet vakası tespit edilmiştir. Bu vakaların 4'ü kadına yönelikti. Kadın cinayetleri genelde kitle, gasp veya önceden belirlenmiş nedenlerle gerçekleşiyordu.
Cinquè yöntemleri arasında tüfek, kılıç, hançer, darp ve damdan atma gibi çeşitli cinayet silahları öne çıkıyordu. Bazı davalarda hüküm verilmeden anlaşma yoluna gidilirken, diğerlerinde kısas ya da diyet cezası verildiği görülmüştü. Bazı cinayetler çok yıllar sonra aydınlatıldı; örneğin, bir kadının damdan düşerek öldüğü ilk iddia edildi, ancak yıllar sonra katilinin suçu itiraf etmesiyle gerçek ortaya çıkmıştı.
19. yüzyılda Diyarbakır'da 4 bin kuruşluk diyete varan anlaşmalar yapılırken, bazı vakalarda suçun ispat edilemediği durumlar da bulunmaktaydı. Örneğin, 19. yüzyılda bir çocuğun öldürülmesi üzerine yapılan suçlamalar yetersiz delil sebebiyle düşürüldü.
Amasya'daki bir tecavüz ve cinayet davasında, dört kişi, bir kadının yalnız olduğu sırada ona tecavüz etti ve sonuç olarak kadın hayatını kaybetti. Babası şikayetçi oldu, ancak katiller 4 bin kuruş fiyatla anlaşmayı tercih etti.
Osmanlı dönemindeki adalet sistemi, bazen yetersiz kaldı. 1600'lerin başında bir cinayet davasında, delil yetersizliğinden sanık serbest bırakıldı, ancak ailelerin uzlaşılarak çözüm bulduğu pek çok örnek mevcut.
Sonuç olarak, Osmanlı'da cinayet cezaları, sosyal ve ekonomik bağlamda düzenlenmiş olup, her bireyin adalet arayışında ne denli farklı yollar denediğini ortaya koymaktadır.