Norveç'in Trondheim şehrinde inşa edilen 200 daireli bu bina, çevre dostu bir geleceğin kapılarını aralıyor. Bina inşaatı, global karbon emisyonlarının %37'sini oluşturuyor. Bu durumu ortadan kaldırmak için, yeni binaların karbon pozitif olacak şekilde inşa edilmesi gerektiği belirtiliyor. İşte bu projede de tam olarak bu hedefleniyor.

Trondheim, 63 derece enlemde bulunmasına rağmen, enerji pozitif olan bu bina, inşaatından itibaren sadece 6 yıl içinde, inşaat malzemelerinin üretiminde, inşaat sürecinde, günlük enerji tüketiminde ve yıkım aşamasındaki karbon emisyonlarını dengeleyecek miktarda enerji üretiyor. Altı yıl sonra ise, diğer binaların karbon emisyonlarını engelleyecek bir potansiyele sahip.

Bina, kullanılan materyallerin doğadan çıkarılmasından, işlenmesine ve taşınmasına kadar olan tüm karbon salınımını takip eden titiz bir hesaplama sürecinden geçmiş. Üretilen enerji o kadar fazla ki, binanın yanındaki otobüs durağına pantograflı bir şarj istasyonu bile kurulmuş durumda. Sekiz katlı bina, toplamda 18.200 metrekare alana yayılıyor. Bunun 13.500 metrekarelik kısmı yerin üstünde, kalan kısmı ise asma kat ve otopark olarak düzenlenmiş.

Güneş panelleri, çatıda ve güney duvarında dik monte edilmiş şekilde yer alıyor ve 3000 metrekarelik bir alanı kapsıyor. Bu paneller sayesinde, binanın ısıtma, soğutma, aydınlatma ve diğer tüm enerji ihtiyaçlarının iki katı kadar enerji üretiliyor.

Bu yüksek enerji üretimi, öncelikle bina tasarımına bağlı. Aydınlatma için insan sensörleri, ışık sensörleri, otomatik çalışan perdeler ve ayarlanabilir LED lambalar kullanılıyor. Isıtma ise iki ayrı kaynaktan sağlanıyor. Bunlardan ilki yer altına yerleştirilen enerji kuyuları, diğeri ise deniz suyu. En yüksek sıcaklıkta olan kaynaklar seçilerek, ısı pompaları kullanılarak ısıtma ve soğutma işlemleri gerçekleştiriliyor. Enerji kuyularındaki soğutma suyu, polimer borularda dolaştırılıyor ve topraktan ısı çekilerek bina için kullanılmak üzere enerji sağlanıyor.

Yaz aylarında gerekli olan soğutma, deniz suyundan doğrudan gerçekleştiriliyor. Kış boyunca ise ısısı düşen enerji kuyularından sağlanan soğutma, ek bir enerji tüketimi gerektirmeden, doğrudan yapılıyor.

Havalandırma sistemi ise dışarıdan çekilen hava ile dışarıya atılan hava arasında ısı değişimi sağlamaktadır. Ayrıca, gri su adı verilen atık suyun enerjisi de enerji üretimi için kullanılacak. Bu benzersiz proje, ünlü mimarlık firması Snøhetta tarafından tasarlandı.

Norveç'teki bu çevre dostu uygulama, diğer ülkeler için de bir örnek teşkil ediyor. Sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak için atılacak adımların önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. İleriye dönük, bu tür yapılarla birlikte sürdürülebilir şehirlerin inşası için umut verici bir projeye imza atılmış durumda!