ÇOK AZ RİSK, DAHA FAZLA KAZANÇ

Horowitz Group’un baş yatırım sorumlusunun yaptığı açıklamalara göre, ultra zengin aileler, birçok yatırım alanına yönelirken genellikle alışılmışın dışında fırsatları keşfetmeye yöneliyorlar. Matt Cornue, bu aile ofisinin, petrol kuyuları veya ilaç telif hakları gibi sıradışı yatırımların, piyasa rekabetinin bulunmadığı bölgelerde daha fazla kazanç getirdiğini belirtiyor. Bu tür yatırımlar, özel sermaye veya girişim sermayesine oranla çok daha az risk barındırıyor, yıllık getirileri ise yüzde 14 ile 20 arasında değişiyor.

BÜYÜK SERMAYE GEREKİYOR

Ancak bu yatırım stratejileri, ortalama bireysel yatırımcılar için pek uygun değil. Bu fırsatları bulup değerlendirmek zaman alıyor ve genellikle minimum yatırım tutarları 250 bin dolardan birkaç milyon dolara kadar çıkabiliyor. Büyük kurumsal yatırımcılar bile, kanıtlanmamış stratejilere yatırım yapmaktan genellikle kaçınıyorlar. Addepar'ın İçgörü Analizleri Başkanı Dan Golosovker, birçok zengin ailelerin ya bu tür fırsatları değerlendirmeye yeterince hazırlıklı olmadığını ya da daha istikrarlı gelir akışları sağlayacak uzun vadeli stratejileri tercih ettiğini belirtiyor.

YATIRIMLARINI ŞU ŞEKİLDE DEĞERLENDİRİYORLAR

Addepar’ın verilerine göre, aile ofisleri Haziran 2024 itibarıyla varlıklarının %41'ini alternatif yatırımlara (özel sermaye, özel borç gibi) ayırırken, %7'sini sanat fonları veya kripto paralar gibi daha riskli yatırım araçlarına yönlendiriyor. Ayrıca, küçük tekne marinalarına yatırım yapmak, bölgesel ekonomik dengelere bağımlı olan sabit gelir kaynakları sunabiliyor. Bu tür yatırımlar, bireysel işletmeler olmaları dolayısıyla, ekonomik dalgalanmalardan bağımsız olarak istikrarlı kalabiliyor.

Özellikle, bir tekne bankaya ipotek edildiğinde, banka tarafından bu tekneye el konulması bile, mevcut kira gelirlerinin devam etmesini engellemiyor! Yatırımcılar, bu tür stratejilerle sadece risklerini azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda kayıplarını telafi edecek potansiyel getiriler elde edebiliyor.