Diyarbakır’da, sekiz yaşındaki Narin Güler’in öldürülmesine ilişkin davada, failler Yüksel Güler, Enes Güler ve Salim Güler’e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Dava sürecinde, sanıkların savunmaları dikkat çekti.

Duruşma salonunda, cinayet sanığı olan Yüksel Güler, Narin’in ölümünden sorumlu olmadığını iddia etti ve yanlış anlaşılmalar olduğunu ileri sürdü. Diğer sanık Enes Güler, duruşmalar sırasında “Mahkeme ne derse o kabul, üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Serbest bırakılmak istiyorum” dedi.

Salim Güler ise, “Narin benim yeğenimdir, ona zarar vermem imkânsız” diyerek suçlamaları reddetti. Duruşmalarda, olayın gizli kalmış detayları da gün yüzüne çıktı ve bazı ifadeler, görülenlerin dışında başka bir boyuta taşındı.

Diyarbakır Emniyet Müdürü Fatih Kaya, duruşma öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunarak, davanın takipçisiyiz dedi. Duruşmalar sırasında anne Yüksel Güler’in avukatı Furkan Çakır, anlattıklarıyla mahkemeyi etkilemeye çalıştı ve müvekkilinin masum olduğunu savundu.

Davanın en dikkat çekici noktalarından biri, medya üzerinden yürütülen algılama çalışmalarıydı. Mahkemede yapılan savunmalarda, Yüksel Güler’in eski eşinin de kaynar su ile ilgili yaşadığı bir olaya atıfta bulunularak davanın toplumsal algısı üzerinde tartışmalar yapıldı.

Yüksel Güler'in avukatı, müvekkilinin cinayetle bir bağlantısının olmadığını ve bunun kanıtlanmadığını vurgulayarak, “Anne Yüksel Güler’in beraatini talep ediyoruz” dedi ve “Bu durumu herkes bilsin. Kızım Narin, masum bir çocuktu ve bu cinayet toplumda büyük bir yankı buldu” ifadelerini kullandı.

Bunun yanı sıra, cinayetin nasıl ve ne şekilde gerçekleştirildiği üzerine tartışmalar sürerken, anne Yüksel Güler, oğlunun ve diğer aile bireylerinin yaşadıklarını gözler önüne serdi. Olayın faili olduğu iddia edilen kişiler hakkında daha fazla bilginin ortaya çıkması gerektiğini savunarak, “Hiçbir anne bu acıyı yaşamamalı” diye konuştu.

Diyarbakır Adliyesi’nde devam eden davanın ikinci duruşması 7 Kasım’da yapılacak. Narin Güler’in yaşadığı trajedi, sadece ailesini değil, tüm toplumu derinden etkiledi. Adalet arayışında olan aile ve toplumun, karar süreçlerine katılımı büyük önem taşıyor.