Son yapılan incelemelerde, Adli Tıp Kurumu'nun Ses ve Görüntü İnceleme Şubesi tarafından hazırlanan raporda, Enes Güler'in diş ve çene muayenesinden elde edilen bulgular ile Narin Güler’e ait panoramik grafi ve otopsi verileri arasında yapılan karşılaştırmalarda dikkat çekici sonuçlar elde edildi. Raporda, Enes Güler'in sağ ön kolundaki izlerin Yüksel Güler, Enes Güler ve Narin Güler tarafından oluşturulmuş olabileceği, ancak kesin bir kimlik tespiti yapmanın mümkün olmadığı belirtiliyor.

Adli Tıp uzmanları, tüm verileri değerlendirerek Yüksel Güler'in bu lezyonlar üzerindeki rolü konusunda kesin bir kanıya varamadıklarını vurguladılar. Bu durum, soruşturmanın devam ettiği anlamına geliyor ve yeni ifadeler alınabileceği belirtildi.

İlgili savcılık tarafından 12 şüphelinin tutuklu olduğu, 3 kişinin ise adli kontrol altında tutulduğu ifade edildi. Soruşturma kapsamında toplamda 27 kişi şüpheli olarak değerlendiriliyor, 241 kişi ise tanık olarak ifade vermiş durumda. DNA içerikli bazı bulgular da mevcut ve bunların incelenmesine devam ediliyor.

Jandarma ve Adli Tıp Kurumu, elde edilen deliller üzerinde kapsamlı araştırmalar yaparken, HTS kayıtları da detaylı bir incelemeye tabi tutuluyor.

Cinayet mahallinde bulunan baz istasyonu verileri, olayda kimlerin yer aldığını ve telefon görüşmelerini aydınlatmaya çalışıyor. Söz konusu delillerin yanı sıra, cinayetin işlendiği bölgedeki güvenlik kameralarından elde edilen görüntüler de çözüm sürecinde önemli bir rol oynayacak. Bu görüntüler, TÜBİTAK'a gönderildi ve burada detaylı bir inceleme başlatıldı.

Soruşturma ilerledikçe yeni gelişmeler yaşanması ve daha fazla kişinin ifade vermesi bekleniyor. Bu kan dondurucu cinayette gerçeklerin ortaya çıkması için her türlü yola başvurulacak.