Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Suriye'nin yeni yönetimiyle olmaya devam edecek güvenlik ve savunma iş birliklerinin önemine dikkat çekti. Türkiye’nin güçlü savunma sanayi altyapısıyla pek çok ülkenin örnek almayı hedeflediği ordusu, Suriye'nin güvenlik ve savunma kapasitesinin artırılmasında önemli rol oynayacak.

Kaynaklar, terör örgütü PKK/YPG'nin durumuyla ilgili olarak, “Ya silah bırakacaklar ya da yok olacaklar” uyarısında bulunarak, bu sürecin artık geri dönüşü olmayan bir noktaya geldiğini ifade etti.

MSB kaynakları, Suriye’nin savunma ve güvenliğine destek konusundaki Türk Silahlı Kuvvetleri’nin rolüne dair açıklamalarda bulundu: “Komşumuz Suriye’deki yeni yönetimin devlet organlarını işler hale getirme çabalarını destekliyoruz. Bu süreçte Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin güçlendirilmesi için gerekli adımlar atılacak.”

Suriye’de son durumu değerlendiren kaynaklar, “Suriye artık Suriyelilerin. Biz, Suriye halkının yanındayız ve bu süreçte terörle mücadeleden taviz vermeyeceğiz,” dediler.

Bunun yanı sıra, Milli Savunma Bakanlığı, Fransa'ya ait bir savaş uçağının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hava sahasını ihlal etmesi konusunu da gündeme getirerek, bölgedeki güvenlik endişelerini vurguladı. “KKTC’nin güvenliği tehdit altında olursa gerekli önlemleri alacağız,” diyen yetkililer, Türkiye’nin bölgedeki askeri varlığının devam edeceğini tekrar etti.

MSB, “Yeni Suriye yönetimiyle yürütülen iş birlikleri, yalnızca terörle mücadele açısından değil, aynı zamanda bölgesel barış ve huzurun tesis edilmesi açısından da büyük önem taşımaktadır,” şeklinde ifadelerde bulundu.

Ayrıca, terör tehdidi ile mücadelede atılan adımların artarak devam edeceği bildirildi. Son bir hafta içinde terör örgütleri hedef alınarak düzenlenen operasyonlar sonucunda 62 teröristin etkisiz hale getirildiği belirtildi.

Gelişmelerin ışığında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'nin yeni yönetimi ile işbirliği yapmak için gerekli adımları atması beklenirken, güvenlik ortamının istikrar kazandırması yönündeki çabalar artarak sürecek. Bugün Suriye’deki huzurun tesisi adına atılan adımlar, yarın tüm bölgeyi etkileyecek önemli bir stratejik hamle haline dönüşebilir.