Knut Hamsun'un ilkel yaşama dönme arzusuna katılacağımı bir süre önce düşünemezdim. Ancak günümüzde yaşanan teknolojik gelişmelerin insanlığa getirdikleri, benzer bir öğrenme sürecini tetikleyebilir. Özellikle son yıllarda İsrail’in radikalizmi destekleyen politikaları, pek çok insanı geçmişteki karanlık dönemlerle ilişkilendirmeye yöneltti. Bu da Hamsun’un görüşlerine bir kapı açıyor gibi görünüyor.

Teknolojik gelişmeler, hayatımızı kolaylaştırdı ama aynı zamanda birçok sağlık sorununu da beraberinde getirdi. Radyasyonun insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda halk arasında tartışmalar sürüyor. Özellikle 1895'te Wilhelm Conrad Rönten’in röntgen cihazını keşfinden sonra, sağlık sektöründe devrimsel değişimler yaşandı. Röntgen cihazı ile hastalıkların teşhisinde büyük ilerlemeler kaydedildi, ancak bunun bedeli olarak radyasyonun zararları da göz ardı edilmemeli.

O dönemdeki gelişmeler şunları içeriyor: X ışınları, tıbbi öngörülerde ve tedavi uygulamalarında hala yaygın bir şekilde kullanılıyor. Ancak bilim insanları, bu cihazların uzun vadede sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinin farkındalar. Örneğin, sürekli radyasyona maruz kalmak kanser riskini artırabilir.

Günümüzde insanlar, günlük yaşamda kullandıkları cihazlarda büyük bir potansiyel tehlike olduğu konusunda bilinçlenmeye başladı. Akıllı telefonlar, ev aletleri ve diğer teknolojik ürünler, görünmeyen saatli bombalar gibi algılanıyor. Özellikle, patlayıcı maddelerin sızma riski ve siber saldırılar, bu kadar bağımlı olduğumuz teknolojik cihazları yönetenlerin elinde büyük bir kontrol aracı haline geldi.

Yerli savunma sanayiinde ilerlemeler kaydedilmesine rağmen, önemli tedarikçilerimizle olan ilişkilerde güvensizlik söz konusu: Hadi düşünün, bize satılan dronlar ve savaş uçaklarının sistemleri bir gün arıza yaparsa? Bu sorular, savunma sanayiimiz için hayati bir risk taşıyor.

Hamsun’un öngörüsü, teknoloji ile doğal yaşam arasındaki dengenin kaybedilmesine işaret ediyor. Belki de geçmişe dönmek ve doğanın sunduğu basitliğe geri dönmek, çağımızın getirdiği karmaşadan kurtulmanın bir yolu olabilir. Artık sadece ozon tabakasındaki delikler veya küresel ısınmanın etkileri değil, bilim insanlarının araştırmalarına göre nükleer silahlar gibi tehditler de yaşamımızı tehdit ediyor. Hamsun'un görüşleri yeniden gün yüzüne çıkmakta: Doğaya dönüş belki de en makul çözüm.