Alman Welt gazetesi, Türkiye'nin milli uydusu Fergani FGN-100-d1'in uzaya fırlatılışını geniş bir yer vererek detaylı bir şekilde ele aldı. Bu özel haber, Türkiye'nin uzay alanında nasıl büyük bir atılım gerçekleştirdiğine ışık tutuyor.

BAĞIMSIZ TÜRK NAVİGASYON UYDUSU AĞI KURMAYI HEDEFLİYOR!

Haberde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bağımsız bir Türk navigasyon uydu ağı kurmayı planladığı vurgulandı. Bunun, ABD'nin GPS, Avrupa'nın Galileo, Rusya'nın Glonass, Çin'in BeiDou ve Japonya'nın QZSS gibi sistemlerin bir rakibi ya da tamamlayıcısı olacağı açıklandı. Türkiye, bu sayede uluslararası alanda daha bağımsız bir duruş sergilemeyi amaçlıyor.

Uzay çalışmalarıyla birlikte Türkiye'nin savunma ve havacılık sanayisinde de büyük bir gelişim göstermesi, ülkenin uluslararası arenada etkinliğini artırma hedefiyle örtüşüyor. Milli uydu Fergani'nin başarısı, Türkiye’nin insansız hava araçları alanındaki deneyimiyle de birleşerek, yeni bir ivme kazanmasını sağlayacak.

BAYKAR'IN ÇIĞIR AÇAN UZAY PLANI!

Fergani Uzay’ın Baykar grubuna ait olduğu belirtilirken, Baykar’ın Ukrayna'da Rus tanklarına karşı sağladığı başarılar da gün yüzüne çıkarıldı. Bu durum, Türkiye’nin uzay programının askeri ve stratejik açıdan önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

GÜNDE 15 KEZ DÜNYA TURU ATACAK!

Tamamen milli imkanlarla geliştirilen FGN-100-d1 uydusu, Alçak Dünya Yörüngesi'nde (LEO) yaklaşık 510 kilometre irtifada görev yapacak. Bu uydu, yörüngede saatte 7,6 km/saniye hızla hareket ederek günde yaklaşık 15 kez dünya turu atacak! Teknolojik olarak üç yedekli bir uçuş bilgisayarına sahip olan FGN-100-d1'in, yörüngede operasyon, telemetri-telekomut haberleşmesi, konumlandırma ve faydalı yük iletişim kabiliyetlerini başarıyla test etmesi hedefleniyor.

Fergani Uzay mühendislik ekibi, proje sürecinde kritik aviyonik ekipmanlar, yerli yazılım entegrasyonu ve yeşil itki teknolojisine sahip motorların testlerini başarıyla gerçekleştirdi. Bu başarılar sonucunda Türkiye'nin uzay ekosisteminin ve uzay teknolojilerinin güçlendirilmesi hedefleniyor.

Sonuç olarak, Türkiye'nin uzay programı sadece ulusal bir prestij meselesi değil, aynı zamanda global güç dengesini etkileyecek önemli bir hamle olarak değerlendiriliyor. Fergani ile birlikte ülkemiz, uzay yarışında iddialı bir aktör olma yolunda ilerliyor.