Sağlık

Meme Kanseriyle Mücadele Eden Kadının En Yakın Arkadaşı, Bebeğini Karnında Taşıdı! İşte Bu Destan Gibi Hikaye!

2024-09-28

Şu anda 33 yaşında olan Amy Cronjé, 35 yaşındaki eşi Roché ile evlendikten kısa bir süre sonra şok edici bir meme kanseri teşhisi aldı.

Radyasyon ve kemoterapi tedavisinin ardından yapılan tüm testlerin temiz çıktığını öğrenen Amy, bir yıl sonra gerçekleştirilen rutin kontrolde hastalığın geri döndüğünü ve kemiklerine yayıldığını öğrendi. Tedavisinin bir parçası olarak genç kadına hormon ilaçları verildi, bu da doğal olarak hamile kalma şansını ciddi anlamda azalttı.

“Hastalık teşhisi konduğunda çok zor günler geçirdim. Kemoterapi süreci ve sonrasında çok duygusal anlar yaşadım,” diyen Amy, hamile kalamayacağını öğrendikten sonra anne olmanın başka yollarını aramaya başladı. Bu süre zarfında, taşıyıcı annelik üzerine araştırmalar yapmaya başladı. Amy’nin taşıyıcı anne ile çocuk sahibi olma isteğine yanıt veren yakın arkadaşı Karla Steenekamp gönüllü oldu.

Halihazırda iki çocuğu olan 31 yaşındaki Karla, başarılı bir tüp bebek (IVF) sürecinin ardından Haziran ayında Jack adında bir erkek bebek dünyaya getirdi.

Dünyada meme kanseri ile ilgili ilginç bir istatistik var: Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl yaklaşık 300.000 kadın, Birleşik Krallık'ta 56.000 ve Türkiye'de 15.000 kadın meme kanseri teşhisi alıyor. Birleşik Krallık'ta her yedi kadından birine meme kanseri teşhisi konuluyor, bu da onu en yaygın kanser türü yapıyor.

Birleşik Krallık'taki Cancer Research UK'e göre, primer meme kanseri teşhisi konan kadınların yüzde 85 ila 90’ı beş yıldan fazla hayatta kalıyor; ancak ikincil meme kanseri ya da dördüncü evre, tedavi ve iyileşme açısından çok daha zorlayıcı. Bu durumda kanser, memeden vücudun diğer bölgelerine, genellikle karaciğer, akciğerler, beyin veya kemiklere yayılabiliyor.

Amy, ilk kemoterapi tedavisinden önce embriyolarını dondurdu. Karla ve eşi Tjaart, çiftin taşıyıcı anne arayışında yardımcı olmayı teklif ettiler. Karla bu teklifle ilgili, “Bunu düşünmeden hemen kabul ettim. Tanrının bir planı olduğunu hissettim ve bunun bir nimeti olduğunu düşündüm,” dedi.

Yasal prosedürleri tamamlayarak değerlendirme işlemleri gerçekleştiren Karla, gerekli hormon tedavilerine başladı ve Ekim 2023'te embriyo başarıyla yerleştirildi. İlk denemede başarılı olan IVF süreci, Amy'nin büyük hayallerini gerçekleştiriyordu.

Karla, yaşadıkları bu özel süreçte eşi Tjaart'ın desteğine de vurgu yaparak, “Eşim, çocuklarımızın hayatımıza kattığı mutluluğu her zaman fark etti. Neden bunu başkalarıyla paylaşmayalım ki?” dedi.

9 Haziran'da Jack Bruce adını verdikleri erkek bebek dünyaya geldi. Amy, kanser tedavisi devam etse de umut dolu bir şekilde bebeğine hayat verme yolunda adımlar attı. Amy ve Karla artık sadece arkadaş değil, aynı zamanda kardeş gibiydiler. Amy, bu özel anların önemine değinerek, “O küçük bedeni görmek ve bunun ne kadar özel olduğunu bilmek harika. Karla’nın benim için yaptığı bu fedakarlık çok anlamlı,” dedi.

Amy, “Anne olmak benim en büyük hayalimdi ve artık bu hayalimi gerçekleştirme fırsatım var. Beni destekleyen herkes için minnettarım. Gelecek benim için artık daha umut dolu,” şeklinde konuştu.