Mehmet Kasapoğlu Cezayir'de NATO Parlamenter Asamblesi Toplantısı'na Katıldı
2024-11-07
Yazar: Elif
Cezayir'de gerçekleştirilen NATO Parlamenter Asamblesi toplantılarında, "Cezayir için Siyasi ve Güvenlik Öncelikleri ve Zorluklar & NATO ile İlişkiler", "Cezayir'deki Uluslararası Kuruluşların Temsilcileri ile Diyalog", "Cezayir ve Avrupa Arasında Ortak Enerji Güvenliği Çıkarları" gibi önemli konular ele alındı. Ayrıca, Ulus Konseyi üyeleri ve sivil toplum ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde güvenlik meseleleri üzerine görüş alışverişi yapıldı. Mehmet Kasapoğlu, toplantı sonrası yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin Cezayir ile ilişkilerine ve İsrail’in Gazze’ye dönük saldırılarına değindi.
Cezayir'in Gazze konusunda gösterdiği yoğun çabaların takdirle karşılandığını ifade eden Kasapoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye ve Cezayir beş asırlık ortak bir tarihe sahip dost ve kardeş ülkelerdir. Son dört yılda her iki ülke Cumhurbaşkanlarının samimi ve yapıcı çabaları sayesinde ilişkilerimizde yaşanan gelişmelerden büyük memnuniyet duyuyoruz. BM Güvenlik Konseyi'nin daimî olmayan bir üyesi olarak, Cezayir'in Gazze konusunda gösterdiği çabaları ve Filistin’in BM’ye tam üye olma konusundaki çalışma gayretlerini takdirle değerlendiriyoruz.”
Uluslararası toplumun Gazze'yi yalnız bırakmaması gerektiğini vurgulayan Kasapoğlu, şöyle devam etti: "Gazze'deki insani durum felaket boyutundadır. İsrail'in bölge genelindeki saldırganlığının, Gazze'deki sivillerin karşı karşıya olduğu vahim koşulları gölgelememesi gerekiyor. Ekim ayından bu yana Gazze'ye ya çok az insani yardım ulaştırılıyor ya da hiç ulaştırılmıyor. Ayrıca, İsrail'in Lübnan'a yönelik kara harekâtı, bölgedeki güvenlik ve istikrara ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Lübnan’daki siyasi istikrarı desteklemek amacıyla görev yapan UNIFIL güçlerine yönelik İsrail saldırıları da kabul edilemez. Türkiye, UNIFIL Deniz Görev Gücü'ne bir firkateyn ve UNIFIL karargahına 5 personel ile katkıda bulunmaktadır.”
Kasapoğlu, İsrail'i durdurmak adına kapsamlı bir silah ambargosunun yanı sıra siyasi baskının da zamanının geldiğini belirtti: "Aksi takdirde İsrail savaşı kendi başına durduramayacaktır. BM Daimî Temsilciliğimiz bu konuda bir girişim başlatmıştır. Silah ambargosunun sahada ateşkesin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğine inanıyoruz.”
Son olarak, Türkiye ve Cezayir ilişkilerinin giderek derinleştiğini belirterek, uluslararası alanda işbirliğinin önemine dikkat çekti. Bu tür diplomatik girişimlerin, bölgesel barış ve güvenliğin sağlanmasında büyük bir katkı sağlayacağına inandığını ifade etti. Bu gelişmeler, sadece Cezayir değil, tüm bölge için kritik öneme sahiptir.