İsrail ve Türkiye Arasındaki Gerginlik Tırmanıyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 15 Eylül'de yaptığı bir konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kudüs hakkındaki sözlerine atıfta bulunarak, "Burası bizim şehrimiz, sayın Erdoğan. Her zaman bizim şehrimiz olacak" ifadesini kullandı. Bu duruma, Erdoğan'ın daha önce "Kudüs bizim şehrimizdir" açıklaması cevap niteliği taşıdı.

Erdoğan'dan Çarpıcı Tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 Eylül'de düzenlediği bir etkinlikte Kudüs'e ilişkin, "Kudüs'ü namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz" dedi. Erdoğan, Netanyahu'yu hedef alarak, "Onlar öfke nöbetleri geçirsin, biz Müslümanlar olarak haklarımızdan asla geri adım atmayız" dedi. Bu açıklamalarında, Netanyahu’ya yönelik eleştirilerini de artırarak, onu Hitler'e benzetti.

Netanyahu'nun Anıları ve Kudüs'ün Tarihi

Netanyahu, aynı konuşmasında, 1998'deki bir anısını paylaşarak, dönemin Türkiye Başbakanı Mesut Yılmaz ile Kudüs üzerine geçmişte yapılan tartışmalara değindi. Yılmaz'ın, Kudüs’ün 2700 yıl önce bir Yahudi şehri olduğunu kanıtlayan bir yazıtta Türkiye'nin bu yazıtı vermesinin zor olacağını belirttiğini aktardı. Netanyahu, Kudüs'ün asla bölünmeyeceğini de vurguladı.

Kudüs'ün Tartışmalı Statüsü

Kudüs'ün durumu, tarihsel olarak son derece karmaşık. 1967'de İsrail'in doğu Kudüs'ü işgal etmesiyle başlayan süreç, 1980'de şehrin tamamının başkent ilan edilmesiyle devam etti. Ancak bu ilan, uluslararası alanda tanınmıyor. Şu an yalnızca ABD, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımaktadır.

Kudüs, Filistinliler tarafından da başkent olarak görülmektedir ve 1993'te imzalanan Oslo Anlaşmaları'nda Kudüs’ün nihai statüsü konusu barış görüşmeleri sırasında ele alınacak bir mesele olarak öngörülmüştür.